Esas No: 2021/6429
Karar No: 2022/3080
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/6429 Esas 2022/3080 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/6429 E. , 2022/3080 K."İçtihat Metni"
... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.01.2019 tarih
Bölge adliye mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatları, başvuruların süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ... ve ... vekillerinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından, işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-)Sanıklar ..., ..., ... (... oğlu), ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... (...), ... (...), ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma; sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme; suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Toplanan deliller suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; sanıklar ... ve ... ile ilgili ByLock tespit değerlendirme raporu beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir.
Gerekçeli karar başlığında sanık ...'in soyadının "..." olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirildiğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, sanıklar ..., ..., ... (... oğlu), ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... (...), ... (...), ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, sanıkların eylemlerinin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; sanıklar müdafilerinin ve bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle beraat ve mahkumiyet hükümlerinin ayrı ayrı ONANMASINA,
B-)Sanıklar ... (... ... oğlu), ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
1)Sanık ... (... ... oğlu) yönünden;
Dosya içerisinde bulunduğu anlaşılan 24.10.2016 tarihli araştırma tutanağında, "...’ın sanığın evinde toplantılar yapıldığına, mütevelli heyetinde himmet ve bağış topladığına, Habip Kızıltaş’ın sanığın örgüt mensubu olduğuna, ...’un ise sanığı mütevelli olarak bildiğine, para, himmet ve kurban topladığına dair bilgiler verdiği belirtilmiş olmakla, özellikle 24.10.2016 tarihli araşırma tutanağı kapsamında UYAP'taki örgütlü suçlar bilgi havuzunda araştırma yapılarak, sanık hakkında herhangi bir beyan bulunup bulunmadığı tespit edilip, var ise bu beyanların dosya içerisine alınarak CMK’nın 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunması, gerektiğinde bu şahısların duruşmada usulüne uygun olarak tanık sıfatıyla dinlenmesinden sonra tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilerek suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2)Sanık ... yönünden;
Tüm dosya kapsamına göre; sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, incelenen dosyaya göre üyelik suçundan verilen hükümde bir isabetsizlik yok ise de; hüküm verildikten sonra temyiz aşamasında 27.05.2022 tarihinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğine dair dilekçe vererek bir kısım beyanlarda bulunan sanık hakkında TCK’nın 221. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlıktan faydalanma şartları açıkça anlatılmak suretiyle, beyanının teferruatlı olarak alınması, gerekirse ismini verdiği şahıslarla ilgili kolluk marifetiyle araştırma yapılıp teşhis yöntemine başvurulması, verdiği bilgilerin sanığın örgütte geçirdiği süre ve konumu itibariyle yeterli olup olmadığı da değerlendirilerek, sanık hakkında TCK'nın 221. maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılıp sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
3)Sanık ... yönünden;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/370 karar sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında ve dairemizce de benimsenen, istikrar kazanmış yargısal kararlarda açıklandığı üzere;
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir. (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf. 383 vd.)
Örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır (Toroslu özel kısım syf. 263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf. 28, Özgenç Genel Hükümler syf. 280).
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Oluş, iddia, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, dosya içerisinde beyanları bulunan tanık ... ...'nin sanıkla aynı mütevelli grubunda yer aldıklarına, tanık ...'in sanığın örgüt bağlantısı bulunduğu ve bu bağlantısını 17-25 aralık sürecinden sonra da devam ettirdiğini sanığın bizzat kendisine söylediğine ilişkin beyanları karşısında; sanığın öncelikle örgütün görünen yüzünün ortaya çıkmasından sonra örgüt ile bağını devam ettirdiğinin tespiti için gerekirse tanık ...'in duruşmada dinlenmesi, ayrıca UYAP'ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda araştırma yapılarak sanık hakkında herhangi bir beyan bulunup bulunmadığı tespit edilip var ise bu beyanlarla birlikte CMK’nın 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunarak ve gerektiğinde bu şahısların duruşmada usulüne uygun olarak tanık sıfatıyla dinlenmesinden sonra tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi, şayet sanığın ettiği sonucuna varılırsa eylemin bu haliyle silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturacağının gözetilmemesi,
4)Sanık ... yönünden;
Dairemizin 20.02.2018 tarih ve 2017/3618 esas 2018/705 sayılı kararı ile “ByLock iletişim sisteminin” FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğunun kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada sanıkların bylock kullanıcısı olup olmadıklarının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; mümkün olması halinde "ByLock tespit ve değerlendirme tutanakları"nın dosyaya getirtilmesi, değerlendirme ve tespit tutanaklarının temin edilememesi halinde, operatör kayıtları ile eşleştirmesi yapılmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan getirtilen CGNAT kayıtları ve dosya içerisindeki HTS sonuçları karşılaştırılıp belirtilen hatlar üzerinden ByLock kullanan kişilerin sanıklar olup olmadığı doğrultusunda bilirkişiden teknik rapor alınması, ayrıca UYAP'ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda araştırma yapılarak sanık hakkında herhangi bir beyan bulunup bulunmadığı tespit edilip var ise bu beyanlarla birlikte CMK’nın 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunarak ve gerektiğinde bu şahısların duruşmada usulüne uygun olarak tanık sıfatıyla dinlenmesinden sonra tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
5)Sanıklar ... ve ... yönünden;
Dosyanın incelenmesinde, öncelikle sanık ... aleyhine beyanlarda bulunan ...'nın ifadesinde geçen...'nın, sanık ... yönünden ise ...'ın tanık olarak dinlenmesi, yine ..., ... ..., ve ... beyanlarının CMK’nın 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunması, gerekirse..., ... ... ve ... isimli kişilerin de duruşmada usulüne uygun olarak tanık sıfatıyla detaylı bir şekilde dinlenmeleri,
Yine sanık ...'ın ... İş Adamları Derneği üyesi ve ... Eğitim Derneği kurucu üyesi olduğu tespit edilmekle, her iki derneğe ait bilgi ve belgeler getirtilerek, sanığın üyelik ve ayrılma tarihlerinin tespiti, ayrıca UYAP'ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda araştırma yapılarak sanık hakkında herhangi bir beyan bulunup bulunmadığı tespit edilip var ise bu beyanlarla birlikte CMK’nın 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunarak ve gerektiğinde bu şahısların duruşmada usulüne uygun olarak tanık sıfatıyla dinlenmesinden sonra tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
6)Sanık ... ve ... yönünden;
Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır.
Oluş, iddia, mahkeme gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre;
...'un "sanık ...'ın örgüte himmet, kurban ve bağış adı altında maddi yardım sağladığına", ...'ın "mütevelli heyetinde yer aldığına", ...'ın "2011 yılında ... ile birlikte Irak ülkesinde bulunan ve örgüte ait olan okulları ziyaret ettiklerine", gizli tanık ...'ın "...'ın mütevelli heyetinde olduğu ve alt imamlardan olduğuna", gizli tanık ...'ın "Merkezefendi Belediyesinin 2014 yılı içerisinde ambalaj atıklarının kaynağında toplanması, taşınması ve ayrıştırılması sözleşmesini örgüt ile bağlantılı Kartlısan şirketi ile imzalamasına ...'ın aracı olduğuna, 2013-2014 yıllarında ... iş adamları derneği toplantı salonunda yapılan toplantıya ...'ın da katıldığı, yapılan toplantıda bank asyanın desteklenmesi hususunun kararlaştırıldığına" dair beyanları;
Hazırlık aşamasında müdafi eşliğinde beyanları alınan sanık ...'in, "2009 yılı içerisinde DİAD bünyesinde bir kısım örgüt üyesi ile birlikte Amerika ülkesine seyahat ettiği, gezinin dördüncü gününde tanımadığı bir gencin kendilerini kaldıkları otelden alarak Pensilvanya eyaletine götürdüğünü, burada ...'in kaldığı eve geldikleri, girişinde güvenlik kulübesinin bulunduğu ve kendilerinden cep telefonlarını istediği, eşyalarını yerleştirdikten sonra öğle namazı kılmak için aşağıya indikleri, namaz kıldıkları salona başka bir kapıdan ...'in geldiği, namazı tanımadıkları bir kişinin kıldırdığı, ...'in namazdan sonra odasına çekildiği, ikindi vaktinde yine namaz kıldıkları, ...'in namaza katıldığı, namaz sona erdikten sonra da kendisine ayrılan koltuğa geçtiği, örgüt üyelerinin diz çökerek karşısına oturdukları, kendilerine yarım saat kadar sohbet verdiği, akabinde bir namazdan sonra örgüt lideri ile tanıştıkları ve kendilerini uğurladığı, 2013 yılında ...’in organize ettiği kurban organizasyonunda et dağıtımı için Bitlis iline gittiği, dernekte bulunduğu dönemde bir kısım öğrencilerin eğitim masrafını karşılayacak düzeyde bağış yaptığı, aynı zamanda örgüte kurban bağışında da bulunduğuna" ilişkin savunması, dosya içerisinde beyanları bulunan Serkan Kundak'ın "sanıkla birlikte pansilvanya ziyaretine gittikleri" şeklindeki beyanları ve diğer deliller nazara alındığında, sanıkların eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu gözetilmeden delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek mahkumiyetleri yerine beraatlerine karar verilmesi,
7)Sanık ... yönünden;
Dosya kapsamına göre, dosya içerisinde beyanları bulunan tanıklar ... ve ...'in "sanığın mütevelli heyetinde bulunduğuna", tanık ...'in "sanıkla ...'in sohbet imamlığını yapan ... ... aracılığıyla irtibat kurduklarına" dair beyanlarının CMK’nın 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunarak ve gerektiğinde bu şahısların duruşmada usulüne uygun olarak tanık sıfatıyla dinlenmesinden sonra tüm dosya kapsamının bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
8)Sanık ... yönünden;
UYAP ortamından alınıp dosya içine konulan nüfus kaydına göre sanığın hükümden sonra, temyiz aşamasında 30.05.2021 tarihinde öldüğüne ilişkin kayıt araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi,
9)Sanık ... yönünden;
Sanık adına kayıtlı bulunan .... abone hattı üzerinden ByLock kullanıldığının tespit edildiği nazara alındığında;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğunun kabul edildiği dikkate alınarak, somut olayda sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında,
Sanığın ... ID numaralı bylock kullanıcısının kendisi olmadığını söylemesi ve bylock programının kablosuz internet hattı aracılığıyla kullanılması karşısında öncelikle ... ID numaralı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının ekleyen kullanıcılarının açık kimlik bilgilerinin tespiti ile bu şahısların soruşturma beyanlarının getirtilmesi, bu kişiler ile ayrıca ... id numarasının kullanıcısı olabileceği değerlendirilen ...’un mümkünse tanık olarak mahkemede dinlenilmelerinin sağlanması, yine UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında bilgi ve beyan olup olmadığı araştırılarak varsa beyanların aslı veya onaylı suretleri getirtilmesi, gerekirse tanık olarak dinlenilmelerinin sağlanması, tüm bu delillerin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
10)Sanık ... yönünden;
Mahkeme huzurunda dinlenen tanık ...'in sohbetlere 1999 yılında sanık vasıtasıyla katılmaya başladığı, bir yıl kadar sohbetlere gittiği, bu süre sonunda mütevelli olduğu, sohbetlere 2013 yılı mayıs ayına kadar devam ettiği, ilk zamanlarda sohbetlere ..., ... ..., ...ve sanıkla birlikte katıldıkları, ... Dershanesinde öğretmen olan ... ...'in sohbet hocası olduğuna ilişkin beyanları nazara alındığında; tanık beyanlarında isimleri geçen ..., ... ..., ...ve ... ...'in açık kimliklerinin tespiti ile bu şahısların duruşmada usulüne uygun olarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, sanığın Bank ... nezdindeki 2013 yılı öncesi dahil olmak üzere tüm hesap hareketlerine ilişkin belgeler yeniden temin edilip incelenmek ve gerekirse bu konuda bilirkişi raporu da alınmak suretiyle örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden, bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin bulunup bulunmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya konmasından sonra sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ... müdafileri ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın ... 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine
gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.