Esas No: 2021/10925
Karar No: 2022/5589
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10925 Esas 2022/5589 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık Çağrı Kuruyemiş isimli iş yerinde çocuklara kaçak sigara satıldığına dair ihbar üzerine olay yerine gidildiğinde, sanık ...'in rızaen 119 paket kaçak sigarayı kolluğa teslim ettiği tespit edilmiş. Sanık, olay günü iş yerinde olmadığını, kaçak sigara satmadığını ve sigaraların kime ait olduğunu bilmediğini savunmuş. Yerel mahkemece sanığın savunmasına rağmen diğer sanıkların eylemine iştirak ettiği gerekçesiyle mahkumiyetine karar verilmiş, ancak Yargıtay tarafından bozulmuştur. Ayrıca, kanun maddeleri incelenerek sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile ilgili uygulama yapmak yerel mahkemenin görevi olduğuna dikkat çekilmiştir. Kararda ayrıca, suç tarihinde yürürlükte olan yasaların yanı sıra sonradan çıkan yasaların da uygulanması gerektiği vurgulanmış, suça konu kaçak eşyanın değerinin hafif olması durumunda cezalarda indirim yapılabileceği ve kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının mümkün hale geldiği anımsatılmıştır. Son olarak, hükümlerin kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Detaylı kanun maddeleri:
- 6455 sayılı Yasa'nın 3/18. maddesi
- 5607 sayılı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Sanık ...'ın temyiz talebinin incelenmesinde;
Olay tutanağına göre, Çağrı Kuruyemiş isimli iş yerinde çocuklara kaçak sigara satıldığına dair ihbar üzerine olay yerine gidildiği ve çocukların ellerinde kaçak sigaralarla dükkandan dışarı çıktıklarının görülmesi üzerine, kolluğun dükkana girdiği, dükkanda sadece sanık ...'ın olduğu ve rızaen 119 paket kaçak sigarayı kolluğa teslim ettiği olayda, sanık ...'ın aşamalardaki savunmasında olay günü iş yerinde olmadığını, geçici olarak yerine oğlu olan sanık ... Apuha'ın baktığını, kaçak sigara satmadığını, sigaraların kime ait olduğunu ve iş yerindeki kolide sigara olduğunu bilmediğini savunması karşısında sanık ...'nın diğer sanıkların eylemine iştirak ettiğine ilişkin savunmasının aksine mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
II-Sanık ... müdafisi ve sanık ...'ın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça
konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa'nın 3/18 maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22 5/2 maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1-Katılan ... İdaresi lehine karar tarihi itibariyle verilen vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin sanıklardan eşit oranda alınmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan ...'nin davaya katılan olarak kabul edilerek lehine vekalet ücretine hükmolunması,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafisi ve sanık ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.