MAHKEMESİ :İstanbul 17. Aile Mahkemesi
TARİHİ :10.12.2013
NUMARASI :Esas no:2012/120 Karar no:2013/813


Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (koca) tarafından; her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı-karşı davacı (kadın)"ın da eşine "orman ayısı, görgüsüz, keşke ölse de yerine ben işe girsem" gibi sözlerle ağır hakaret ve bedduada bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda koca da boşanma davası açmakta haklıdır. Kocanın davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelen kadının boşanma davası ve fer"ilerine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.05.11.2014(Çrş.)

KARŞI OY YAZISI
Boşanma davalarında tahkikat ön inceleme sonuç tutanağında yer alan çekişmeli vakıalar esas alınmak suretiyle yürütülür (HMK.md.140/3) emredici hükmü).
Davacı erkek eşin ön inceleme aşaması tamamlanıncaya kadar davalı kadının kendisine ağır hakaret ve bedduada bulunduğuna ilişkin bir iddiası yoktur. Olsa idi yazar idi.
Davacı eşin iddia dahi etmediği bir vakıayı tanığın söylemesi boşanma davalarındaki yargılamanın “tarafların iddia ve savunmalarında yer alan vakıalara” göre değil, “tanıkların ifadelerinde yer alan vakıalara” göre yapılması sonucunu doğurur ki bu uygulama Hukuk Muhakemeleri Kanununun 140/3. madde hükmünün ağır ihlalidir
Yerel mahkeme Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33. madde hükmüne göre Hukuk Muhakemelerinin 140/3. madde hükmünü “yok sayma” hak ve yetkisine sahip değildir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33. madde hükmüne göre, yerel mahkeme Hukuk Muhakemeleri Kanununun 140. maddesinde yer alan emredici düzenlemelere uygun hareket etmek mecburiyetindedir.
Değerli çoğunluğun farklı uygulamasına katılmama Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33 ve 140/3. madde hükmü izin vermemektedir.
KARŞI OY YAZISI

Davacı koca, değerli çoğunluğun bozma sebebi yaptığı vakıalara, ne dava dilekçesinde ne de temyiz dilekçesinde dayanmamıştır. Değerli çoğunluğun bozma nedeni yaptığı sözler tanık beyanlarına göre, davacının gıyabında söylenmiştir. Davacının dayanmadığı, haberinin dahi olmadığı sözlerden dolayı evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını söylemek, hele bu sözlerden dolayı davacı için evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini kabul etmek, akla ve mantık kurallarına da aykırıdır. Davacı dava aşamasında bu sözleri öğrendi, artık evlilik birliği sarsılmıştır, boşanmaya karar verilsin de denilemez.
Çünkü dava açıldığı tarihteki koşullara tabidir. Davacı davayı açtığında davacı için evlilik birliği temelinden sarsılmış durumda değildir.
Yukarıda açıkladığım sebeplerleden dolayı değerli çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.