Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/12056
Karar No: 2022/3252
Karar Tarihi: 26.05.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/12056 Esas 2022/3252 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/12056 E.  ,  2022/3252 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Hâkimliği
    Suç : Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama
    Hüküm : TCK'nın 55. maddesi uyarınca müsadere

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Kapatılan Şile Sulh Ceza Mahkemesinin 11.04.2013 tarih ve 2013/135 Değişik iş sayılı müsadereye ilişkin kararı, her ne kadar tabi olduğu yasa yolu ve başvurusu süresi gösterilmemiş ise de, CMK'nın 223/1. maddesi gereğince hüküm niteliğinde olup; aynı Kanunun 258. M addesi uyarınca temyiz yasa yoluna tabi olduğu, aleyhine müsadere kararı verilen ...'a gıyabi kararın tebliğ edilmediği, ...'ın öğrenme üzerine 17.04.2013 tarihli dilekçe ile anılan karara itirazda bulunduğu, yasa yolunda yanılma sonucu verilen itiraz dilekçesi üzerine dosyanın Şile Asliye Ceza Mahkemesine gönderildiği, anılan mahkemenin 01.07.2013 tarih ve 2013/57 Değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verdiği, akabinde ... vekilinin sunduğu 14.04.2017 tarihli temyiz dilekçesi üzerine Şile Sulh Ceza Hakimliğinin 26.04.2017 tarih ve 2017/106 Değişik iş sayılı Ek Kararı ile dosyanın "İstinaf/Yargıtay merciine gönderilmesi talebinin reddine" karar verildiği, aleyhine müsadere kararı verilen vekilinin bu kararın tarafına tebliği sonrası süresi içinde 29.06.2017 havale tarihli dilekçe ile karar itiraz ettiği anlaşılmış olup; 5271 sayılı CMK'nın 264/1. maddesinde yer alan "kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciinin belirlenmesinde yanılma, başvurucunun haklarını ortadan kaldırmaz" hükmü gereğince aleyhine müsadere kararı verilen ...'ın
    17.04.2013 tarihli dilekçesinin temyiz başvurusu olduğu ve Şile Asliye Ceza Mahkemesinin 01.07.2013 tarih ve 2013/57 Değişik iş sayılı kararı ile Şile Sulh Ceza Hakimliğinin 26.04.2017 tarih ve 2017/106 Değişik iş sayılı Ek Kararının hukuki değerden yoksun olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    1-Şile Cumhuriyet Başsavcılığının 05.04.2013 tarih ve 2013/268 sayılı talebi ile kara para aklama suçundan dolayı yürütülen soruşturma kapsamında müsadere talebinde bulunduğu, anılan suçun TCK'nın 282. maddesinde düzenlenmiş olup, bu suç hakkında yargılama yapma görev ve yetkisinin Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu, CMK'nın 256/1. maddesinde "Müsadere kararı verilmesi gereken hallerde, kamu davası açılmamış veya kamu davası açılmış olup da esasla beraber bir karar verilmemişse; karar verilmesi için, Cumhuriyet savcısı veya katılan, davayı görmeye yetkili mahkemeye başvurabilir." düzenlemesine yer verildiği cihetle, müsadere talebi ile ilgili karar verme görev ve yetkisinin Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilmeksizin görevsiz mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi,
    2-5271 sayılı CMK'nın 257. maddesinde yer alan "256. maddeye göre verilmesi gereken kararlar, duruşmalı olarak verilir. Müsadere veya iade olunacak eşya veya diğer malvarlığı değerleri üzerinde hakkı olan kimselerde duruşmaya çağrılır. Bu kişiler, sanığın sahip olduğu hakları kullanabilirler." şeklindeki düzenleme karşısında; CMK'nın 257. maddesi uyarınca duruşma açılarak, TCK'nın 55. maddesi gereğince mal ve hesaplarının müsaderesine karar verilen malen sorumlu ...'ın, usulüne uygun şekilde davadan haberdar edilip, duruşmaya çağrılarak müsadere konusunda beyanının alınması gerektiği gözetilmeden, duruşma açılmaksızın dosya üzerinden karar verilmesi,
    3-Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün 01.04.2013 tarih ve 14838002.4-2-ELK-6-2009/13652/31477 sayılı yazısı ve ekleri ile Şile Cumhuriyet Başsavcılığının 05.04.2013 tarihli yazısında belirtilen, Kanton Zürih Savcılığının ... hakkındaki kara para aklama suçundan yürütülen soruşturma evraklarının, Zürih Bölge Hukuk Mahkemesi kararının ve bunların tercümelerinin; ayrıca sanık hakkında suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçundan yürütülen soruşturma olup olmadığının Şile Cumhuriyet Başsavcılığından sorulmak suretiyle araştırılarak, varsa soruşturma evraklarının kül halinde Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı veya onaylı suretlerinni dosya kapsamına alınması gerektiğinin düşünülmemesi,
    Kanuna aykırı ... ve vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 26.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi