Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/15270 Esas 2022/3048 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Katılanlar : ... Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Milli Savunma Bakanlığı
Suç : Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek
Hüküm : 1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında ayrı ayrı; 5237 sayılı TCK'nın 309/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 39/2-c, 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet,
2- Sanıklar ..., ..., ... ... ..., ..., ... ve ... hakkında ayrı ayrı; Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan 5237 sayılı TCK'nın 30/1-4, 24/1-4 maddesi uyarınca ve 5271 sayılı CMK'nın 223/3-d maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin karar
Temyiz edenler : Sanıklar müdafileri, katılan ... Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı vekili, o yer Cumhuriyet savcısı

28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi gereğince bozma üzerine dosyanın gönderildiği İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararının sanık ... ve sanık ...'ya 12.05.2021, sanık ... müdafiine 15.05.2021 tarihlerinde tebliğ edildiği halde gerekçeli temyiz dilekçelerinin sanıklar ... ve ... tarafından 24.05.2021, sanık ... müdafii tarafından 26.05.2021 tarihlerinde yasal süresi geçtikten sonra verildikleri tespit edilmiş ise de; gerekçeli kararın tebliğine dair tebligat mazbatalarında CMK'nın 295/1. hükmü uyarınca "gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde gerekçeli temyiz dilekçesi verilmediği takdirde hükmün temyiz edilmemiş sayılacağına" dair meşruhatlar bulunmadığından gerekçeyi içeren temyiz istemlerinin süresinde olduğu kabul edilmiştir.
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet ve ceza verilmesine yer olmadığına dair hükümlere yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Bozma üzerine yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, sanıklar ..., ..., ... ..., ..., ... ve ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmeye yardım suçundan mahkumiyet ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair kararların yerinde olduğu anlaşılmakla; sanıklar müdafileri, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan ... vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince sair temyiz itirazlarının esastan reddine, ancak;
Müsnet suçtan dolayı davaya katılma hakkı bulunmayan ve hükmü temyiz etmeyen Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığının lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, katılan ... vekili, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanıklar müdafilerinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeyip, CMK'nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün görüldüğünden, ilk derece mahkemesi hükmünün vekalet ücretine ilişkin kısmından “...” ibaresinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.