Esas No: 2021/13364
Karar No: 2022/1929
Karar Tarihi: 03.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/13364 Esas 2022/1929 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, kadastro sonucu belirlenen taşınmazın bir bölümüyle ilgili yapılan dava konusunda karar vermiştir. Ancak, Yargıtay'ın bozma kararı sonrası yapılan yeniden yargılamada, bazı hükümler isabetli bulunmamıştır. Özellikle, taşınmazın bir bölümüyle ilgili tescil hükmünde belirtilmesi gereken kişiler belirtilmemiştir. Ayrıca, yollar hakkında tescil hükmü kurulamayacağı dikkate alınmamıştır. Bu nedenle, kararda düzeltmeler yapılması gerekmektedir. Kadastro Kanunu'nun 1. maddesi, doğru ve taşınmaz hakkında sicil oluşturmaya elverişli şekilde karar verilmesini öngörmektedir. Kadastro Kanunu'nun 16/B-3 maddesi, yollar hakkında tescil hükmü kurulamayacağını belirtmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davacı ... mirasçıları vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sonucu ... İlçesi Aşağı ... Köyü çalışma alanında bulunan 141 ada 13 parsel sayılı 43632 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir.
Davacı ... tarafından tapu kaydı, harici taksim ve zilyetliğe dayanılarak ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan meni müdahale davası, dava konusu taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
Kadastro Mahkemesince; aktarılan dava dosyası ve çekişmeli parsel tutanağı birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda verilen önceki hüküm, Yargıtay tarafından bozulmuş olup bozma ilamında özetle, hükme esas bilirkişi raporunda 141 ada 13 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümü hakkındaki temyiz itirazlarının reddedildiği, (B) bölümü hakkında hüküm kurulmamış olması nedeniyle sicilin açık bırakılmasının ise isabetsiz olduğu vurgulanmıştır.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 141 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 26.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 14718.38 metrekare yüzölçümündeki bölümü hakkında karar verilmesine yer olmadığına, (B) harfi ile gösterilen 27858.89 metrekare yüzölçümündeki bölümünün aynı ada son parsel numarası verilerek ... adına tesciline, (B1) harfi ile gösterilen 1054.73 metrekare yüzölçümündeki bölümünün aynı ada son parsel numarası verilerek yol vasfı ile ... adına tesciline, (B1) bölümünde ...’ün mülkiyet hakkı olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve katılma yoluyla davacı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca kadastro hakimi doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak ve taşınmaz hakkında sicil oluşturmaya elverişli şekilde karar vermek zorundadır. Bu nedenle dava konusu 141 ada 13 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümü yönünden lehine tescil hükmü kurulan kişilerin hükümde açıkça gösterilmesi gerekirken bu bölüm hakkında verilen kararın kesinleştiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, taşınmazın (B1) harfi ile gösterilen ve Karayolları Genel Müdürlüğünce kamulaştırıldığı anlaşılan bölümü yönünden Kadastro Kanunu’nun 16/B-3 maddesi gereğince yollar hakkında tescil hükmü kurulamayacağı dikkate alınmaksızın bu bölümün taşınmazdan terkini yerine ... adına tesciline karar verilmiş olması da isabetsiz olup, bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1. fıkrasının sonunda yer alan “bölümü hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ifadesinin cümleden çıkartılarak yerine “bölümünün davacı muris ...'in mirası 32 pay kabul edilerek;
4 payın oğlu 10.01.1950 doğumlu TC ... ... adına,
4 payın kızı 10.01.1952 doğumlu TC ... . ... (...) adına,
4 payın oğlu 10.01.1956 doğumlu TC ... ... ... adına,
4 payın oğlu 01.01.1956 doğumlu TC ... ... adına,
4 payın kızı 02.07.1957 doğumlu TC ... ... ... (....) adına
4 payın oğlu 09.07.1961 doğumlu TC ... ... adına,
4 payın kızı 01.06.1965 doğumlu TC ... ... ... ... (...) adına,
1 payın gelini 06.09.1957 doğumlu TC ... ... adına,
1 payın torunu 28.02.1980 doğumlu TC .. ... adına,
1 payın torunu 17.06.1982 doğumlu TC .. ... adına,
1 payın torunu 02.12.1986 doğumlu TC .. ... adına tesciline” ifadesinin eklenmesine,
Hükmün 3. fıkrasının sonunda yer alan “aynı ada son parsel numarası almak suretiyle yol vasfı ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline” ifadesinin cümleden çıkartılarak yerine “taşınmazdan terkinine ve yol olarak haritasında gösterilmesine” ifadesinin eklenmesine, 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.