5. Ceza Dairesi Esas No: 2016/5792 Karar No: 2019/6127 Karar Tarihi: 13.06.2019
Edimin ifasına fesat karıştırma - ihmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/5792 Esas 2019/6127 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2016/5792 E. , 2019/6127 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Edimin ifasına fesat karıştırma, ihmali davranışla görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Sanık ... hakkında edimin ifasına fesat karıştırma, sanık ... hakkında ise ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçlarından mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: CMK"nın 260/1. maddesine göre edimin ifasına fesat karıştırma suçundan katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün 21/03/2016 havale tarihli dilekçe ile vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki "...Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır." düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK"nın 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin sadece edimin ifasına fesat karıştırma suçundan açılan kamu davasına KATILAN OLARAK KABULÜNE, mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan "suçtan zarar görme" kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında "suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali" olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun Ceza Genel Kurulunun 11/04/2000 gün ve 65–69, 22/10/2002 gün ve 234–366, 04/07/2006 gün ve 127–180, 03/05/2011 gün ve 155–80, 21/02/2012 gün ve 279–55, 15/04/2014 gün ve 599-190, 28/03/2017 gün ve 214-206 sayılı Kararlarında “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25/03/2003 gün ve 41–54 sayılı Kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında; sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma
suçundan açılan kamu davasında; katılan sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Hazinenin vekili aracılığıyla yapmış olduğu temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, başvurularının kapsamına göre incelemenin, katılan Hazine vekilinin sanık ... hakkında edimin ifasına fesat karıştırma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin olarak vekalet ücretine hasren, sanık ..."ın da hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanık ..."ın edimin ifasına fesat karıştırma suçunu işlediği iddiasıyla yapılan yargılamada müsnet suçtan sanığın yasal hakları hatırlatılıp sorgusu yapılmadan duruşmaya devamla soruşturma aşamasında çıkarılan yakalama emrine istinaden Cumhuriyet savcısı tarafından alınan savunması ile yetinilip 5271 sayılı CMK"nın 176, 191 ve 193. maddelerine aykırı olarak savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık ... ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 13/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.