Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3303 Esas 2022/1936 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dosya kapsamından; davacı Hakkı ... ve arkadaşları tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu kaydına dayanılarak ... aleyhine açılan davanın, dava konusu 1259 ve 1681 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarıldığı, yargılama sırasında Hazine’nin tapu kaydına dayanarak davaya katıldığı, Mahkemece verilen önceki tarihli kararların birden fazla kez bozmaya konu olduğu anlaşılmakla; Mahkemenin 1987/20 Esas, 1999/3 Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne, dava konusu 1681 parsel sayılı taşınmazın 13.08.1999 tarihli bilirkişi raporunda kırmızı taralı A harfi ile gösterilen 127 dönümlük kısmının aynı köyün son parselinden sonra gelen parsel numarası verilmek suretiyle ... adına tesciline, geri kalan kısım için yeniden olağanüstü kadastro işlemleri yapılmak üzere Kadastro Müdürlüğüne iadesine, dava konusu 1259 parsel sayılı taşınmazın ölü Tahir oğlu Mehmet Keskin adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı/müdahil Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı ... mirasçısı ... tarafından, kararın tebliğe çıkarılması için 20.03.2018 tarihinde yerel mahkemeye başvurulması üzerine, yerel mahkemece dava dosyası bulunamamış, bunun üzerine Adalet Bakanlığınca 4473 sayılı Yasa gereğince dosyanın ihyasına karar verilerek gerekli ilanlar yapılmıştır. Gerekçeli kararın tebliği üzerine Hazine vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.
Ne var ki, hali hazırda dosya içerisinde dava konusu olduğu anlaşılan 1259 ve 1681 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanakları dahil dosyanın esastan incelenebilmesi için gerekli çoğu evrakın bulunmadığı, diğer bir anlatımla ortada temyiz incelemesi yapılabilecek bir dava dosyasının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, Mahkemece öncelikle 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, ... veya Heyelân Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Dairelerinde ... Dosyalar Hakkında Yapılarak Muamelelere Dair Yasa hükümlerden faydalanılarak ve Yasadaki hükümlerin uygun düştüğü oranda kıyasen uygulanması yoluyla yenileme işlemleri yapılmalı, Kadastro Mahkemesinde görülen davalarda tutanak aslının dosyada bulunmasının zorunlu olduğu, herhangi bir şekilde tutanağın kaybolması veya yanması gibi hallerde eldeki mevcut bilgi ve belgelere dayanılarak tutanağın usulünce ihya edilmesi gerektiği gözetilerek Kadastro Müdürlüğünden tutanakların ihya edilmesi istenilmeli, temyize konu yerel mahkeme kararı ve önceki bozma ilamlarının içeriğinden faydalanılarak dayanak tapu kayıtları ile komşu taşınmazlara ait tespit tutanakları varsa dayanağı olan kayıtlar getirtilmeli, tarafların ellerinde dava dosyası ile ilgili evrak, kayıt vb bilgi ve belge bulunup bulunmadığı sorularak varsa sunmaları istenilmeli, tarafların bildirdikleri deliller toplanılmalı, gerektiğinde fen bilirkişisi, ziraat bilirkişisi refakate alınarak taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı ve yerel bilirkişiler ve tanıklar dinlenilmeli, bilirkişilerden rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle yeni bir hüküm kurulmalıdır
Bu durum karşısında, dava dosyasının kaybolması nedeniyle dosya içerisinde yer alan mevcut belgelerle esasa ilişkin olarak temyiz incelemesinin yapılması imkanı olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı/müdahil Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.