16. Hukuk Dairesi 2012/8746 E. , 2013/332 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 101 ada 169 parsel sayılı 17849.78 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ile 101 ada 177 parsel sayılı 7135.65 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile paylı olarak ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve paydaşları, sulh anlaşmasına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak paya yönelik olarak dava açmışlardır. Yargılama sırasında ..., 101 ada 177 parselin 4 dönümlük bölümü hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazlar yönünden davacıların davasının reddine, katılanın davasının kabulü ile çekişmeli 101 ada 177 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile fen bilirkişi rapor ve krokisinde taşınmazın kuzeyinde 4000 metrekare olarak gösterilen bölümünün katılan adına tapuya tesciline, kalan 3135.65 metrekare bölümün paylı olarak ... ve paydaşları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacıların dayandıkları sulh ilamına göre kullanmaları gereken yerden fazla yer kullandıkları gerekçesiyle temyiz konusu parseller hakkında davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, sözü edilen sulh ilamına, pay satın almaya ve zilyetliğe dayanmış, davalıların taşınmazlara ne sıfatla zilyet olduklarını, kimden pay satın aldıklarını, kim adına işlettiklerini ispatlamaları gerektiğini öne sürmüştür. Taşınmazların kadastro tespitleri zilyetliğe dayanılarak yapılmış, tespit sırasında herhangi bir belge ve kayıt esas alınmamıştır. Davacı taraf sulh ilamına, pay satın almaya ve zilyetliğe dayanarak dava açtığına göre iddiasını kanıtlama yükümlülüğü davacı taraftadır. Mahkemece, dayanılan sulh ilamının temyiz konusu taşınmazlarla birlikte başka taşınmazları da kapsadığı kabul edilmiş ise de sulh anlaşmasının taraflarının aralarında paylaşma yapıp yapmadıkları, temyiz konusu parsellerin kimlerin payına isabet ettiği, kimler tarafından ne sıfatla kullanıldığı, kadastro
tespit gününe kadar zilyetleri yararına 3402 sayılı Yasa"nın 14. madde şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmamış olması nedeniyle yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi Mahkemenin gerekçesinde de bu hususta bir açıklama yoktur. Doğru sonuca varılabilmesi için taşınmazların başında yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı ve tarafsız yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında, taraflarca dosyaya sunulan senetler uygulanarak kapsamları kesin olarak belirlenmeli, sulh anlaşmasının taraflarının, bu anlaşma sonrasında aralarında paylaşma yapıp yapmadıkları, yapmışlarsa hangi taşınmazın kime kaldığı, sonradan yapılan pay satışlarının belli bir bölümdeki paya mı, taşınmazın tümüne mi ilişkin olduğu temyiz konusu taşınmazlarda kimin zilyet olduğu yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinden sorulup belirlenmeli; beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; keşfe götürülecek teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan veren ayrıntılı kroki düzenlettirilmeli, Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde belirtilen zilyetlik şartlarının zilyet lehine gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, kadastro hakimi doğru sicil oluşturmak zorunda olduğu halde, davalı ... Çolakça mirasçılarına pay verilirken ..."ya verilmesi gereken 15 payın kimin adına tescil edileceğinin hüküm fıkrasında açıkça gösterilmeyerek infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi de isabetsiz, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde davacılara iadesine, 28.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.