Esas No: 2019/2643
Karar No: 2021/1652
Karar Tarihi: 03.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/2643 Esas 2021/1652 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2643
KARAR NO: 2021/1652
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/12/2018
NUMARASI: 2015/121 E.- 2018/1136 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 22/10/2013 harç tarihli dava dilekçesinde özetle: 27/07/2013 tarihinde ...'in maliki ve olay sırasında ...'ın sevk ve idaresinde bulunan ... plaka sayılı aracın müvekkilinin babalarına/eşine çarpması sonucunda ...'un vefat ettiğini, olaydan sonra ... hakkında Küçükçekmece 9. Asliye Ceza Mahkemesinde taksirle ölüme neden olma suçu kapsamında kovuşturmaya başlanıldığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkillerinin babaları/eşi müteveffa ...'nın herhangi bir kusuru bulunmadığını, söz konusu kazanın meydana gelmesinin tek sorumlusunun ... olduğunu, davalının olay sırasında aşırı süratli ve alkollü olarak aracını sevk ve idare ettiğini, müteveffa ..., vefatından geriye eşi ..., özürlü evladı ... ile ... ve ...’u bıraktığını, kızı ... özürlü olup babasının sürekli bakımına ve desteğine ihtiyaç duyduğundan babasının bakiye ömür sonuna kadar ondan destek alacağını belirterek, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile müteveffanın eşi ... için şimdilik 500,00 TL, özürlü evladı ... için şimdilik 250,00 TL ve kaza tarihinde henüz 14 yaşında olan .. için ise şimdilik 500,00 TL olmak üzere toplam 1.250-TL belirsiz kaza tarihi olan 27/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketinin ZMMS poliçesi dahilinde ve limiti ile sorumlu olmak kaydı ile) diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı ... için şimdilik 25.000 TL, davacı ... için şimdilik 50.000,00 TL, davacı ... için şimdilik 25.000-TL ve davacı ... için şimdilik 25.000-TL olmak üzere toplam 125.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27.07.2013 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi hariç olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; kazadaki kusurun tamamen davacı tarafta olduğunu, davacının iddia ettiği gibi aşırı sürat ve aşırı alkol durumunun olmadığını belirterek, ...'un kusuru ile gerçekleşmiş, müvekkilinin hiç bir kusuru olmadığı halde açılmış davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; ... plakalı aracın 29/01/2013-01/12/2013 tarihleri arasında müvekkiline trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin yerleşin yeri itibariyle söz konusu davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu, davacının faiz başlangıcına ve türüne ilişkin taleplerinin kabul edilemez nitelikte olduğunu belirterek, kaza tarihinden itibaren avans faizi talebinin reddi ile dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; aracı dava dışı ...'a sattığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava açılması üzerine ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; 1-Davanın 77.453,39 TL maddi tazminat yönünden kabulü ile davalılar ... ve ... den kaza tarihi 27/07/2013 itibariyle , davalı ... sigorta A.Ş.den dava tarihi 12/11/2013 itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılardan alınarak davacılara verilmesine, 2-Davacıların manevi tazminat talebinin 30.000,00 TL yönünden kısmen kabulü ile davalılar ... ve ... den kaza tarihi 27/07/2013 itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, verilen karar süresinde davalı ... Sigorta A.Ş vekili ile ... vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı ... Sigorta A.Ş vekilinin istinaf sebepleri; mahkemece yapılan yargılama esnasında dosyaya 12.01.2018 havale tarihli bilirkişi kök raporu ve 13.04.2018 tarihli bilirkişi ek raporu sunulduğu, söz konusu raporların taraflarına tebliğ edilmediği, rapor ve ek raporun ibraz edildiğinin UYAP üzerinden öğrenmeleri üzerine sundukları itirazlarının da değerlendirilmediği, rapora karşı itirazlarının sunulması için taraflarına süre verilmesi, sunulan itirazların değerlendirilmesi gerekirken aksi yönde kurulan hükmün usule, yasaya ve Anayasada düzenlenen adil yargılanma haklarına aykırı olduğu, alınan 12.01.2018 havale tarihli bilirkişi kök raporunda davacılar için toplam 62.794,06 TL ve 13.04.2018 tarihli bilirkişi ek raporda ise toplam 75.453,39 TL hesaplandığı, ancak mahkemece hüküm kurulurken sehven 77.453,39 TL tazminata hükmedildiği, kararın gerekçesinde de 77.453,39 TL’ye sehven hükmedildiği ve 75.453,39 TL’ye hükmedilmesi gerektiğinin belirtildiği, ancak gerekçeli kararın kısa karara aykırı olamayacağı belirtilerek değişiklik yapılamayacağı gerekçesiyle sehven yazılan tutara hükmedildiği, dolayısıyla hükmedilen tutarın sehven bu şekilde yazıldığı mahkemenin de kabulünde olup, anılan nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiği, davacı ...'un bakım ihtiyacına dayanılarak babasından ömür boyu destek alacağı varsayılarak yapılan hesaplamanın hükme esas alınmasının, destek zararının özüne aykırı ve hatalı olduğu, ayrıca davacının yalnızca babasından destek almayacağı, aynı zamanda annesinden de destek alacağı dikkate alındığında, davacıya 18 yaşından sonraki dönemde ayrılan pay oranının düşürülmesi gerektiği, davacı eş için yeniden evlenme olasılığı %9 oranından %5 oranında indirim yapılmış ise de bu oranın (%100-%5)x%9 olarak hesaplanması gerektiği, bu durumda %8,55 oranında yeniden evlenme olasılığı indirimi yapılması gerektiği, kusura ilişkin alınan raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmadığı ve raporda belirlenen kusur oranları üzerinden kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu, hüküm fıkrasında her bir davacı için hükmedilen tazminat tutarının ayrı ayrı belirtilmesi gerekirken, tüm davacılar yönünden toplam bir tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, salt sigortalı aracın ticari bir araç olması nedeniyle avans faize hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu hususlarına ilişkindir. Davalı ... vekilinin istinaf sebepleri; hükme esas alınan kusur raporunun kabul edilemez nitelikte olduğu, hesap raporunun aktüerya tekniği ve hayatın gerçekleri, tarafların gerçek sosyal ve ekonomik durumlarına uygun düşmediği, tazminatlar yönünden avans faizi yürütülmesinin mümkün olmadığı, ayrıca mahkemenin maddi ve manevi tazminatla ilgili hangi davacının ne kadar tazminat sahibi olduğu şeklinde ayrı ayrı hüküm altına alınmadığı, bu nedenle kararın hatalı olduğu hususlarına ilişkindir. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 27/07/2013 tarihinde davalı ...'in maliki olduğu, olay sırasında ...'ın sevk ve idaresinde bulunan ... plaka sayılı aracın davacıların murisi ...'a çarpması sonucu ...'un vefat ettiği, ölenin mirasçıları olan davacıların, kazaya kusuru sebebiyle verdiği iddiasıyla davalı araç sürücüsü, aracın maliki ve aracın ZMM Sigortacısı aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat davası açtıkları, anlaşılmıştır. Dosya içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, birbirini teyit eden ceza yargılaması sırasında alınan kusurla ilgili rapor ile ilk derece mahkemesince ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporlarının dosya kapsamına ve olaya uygun olmasına, kazaya karışan aracın ticari araç olmasına göre avans faizine hükmedilmesinin doğru olmasına göre, davalılar ... Sigorta A.Ş vekili ile davalı ... vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebeplerinin HMK.nun 353/1/b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. Ancak, davacılardan ... kazada hayatını kaybeden ...'un kızı olup kaza tarihinde 18 yaşında olmakla birlikte davacılar tarafından hasta olması nedeni ile yaşamı boyunca babasının desteğinden mahrum kalacağı ileri sürülmüş, sunulan sağlık raporuna göre %40 oranında özürlü olduğu, işgücü kaybı ile ilgili resmi bir ölçüt olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan raporda davacı ...'nin yaşamı boyunca babasının desteğini ihtiyaç duyduğu kabul edilmiş ise de, özürlülük oranı belli olmakla birlikte davacının bu rahatsızlığı nedeni ile herhangi bir işte çalışıp çalışamayacağı, işgücü kaybı oranı belli değildir. Ayrıca, ölen babasından destek alan çocuğun evlenmesi halinde, desteğinden yararlandığı kişinin yardımından yoksun kaldığından bahsedilemeyeceği ve desteği olan babasından destek tazminatına hak kazanamayacağı açıktır. Somut olaya bakıldığında; davaya konu kazada ölen ...'un kızı olan davacı ...'nin kaza tarihinde 18 yaşında olduğu ve özürden dolayı, ölen babasının desteğinden yoksun kaldığı iddiası ile tazminat talep ettiği; ancak, davacının davadan sonra 16.06.2021 tarihinde evlenmiş olduğu, mahkemenin hükme esas aldığı 13/04/2018 tarihli ek hesap raporunda ise, davacının desteğinin muhtemel bakiye ömrünün tamamı için tazminat hesabı yapıldığı; mahkemenin de bu raporla hesaplanan bedeli davacı lehine hüküm altına aldığı, hüküm fıkrasında her bir davacı için hükmedilen tazminat tutarının ayrı ayrı belirtilmesi gerekirken, tüm davacılar yönünden toplam bir tazminata hükmedildiği gibi toplam maddi tazminatın fazla hesaplandığı anlaşılmış, davalılar vekillerinin bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri yerinde ise de; bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davalı ... Sigorta A.Ş vekili ile davalı ... vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebeplerinin kabulüne HMK.nın 353/1-b/2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıda ki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/12/2018 tarih ve 2015/121 E.- 2018/1136 K. sayılı kararına karşı davalı ... vekili ile davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının HMK.nun 353/1/b-2 maddesi uyarınca ayrı ayrı kısmen KABULÜNE, 1/1- İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından yatırılan nispi karar ve ilam harcının istek halinde kendilerine iadesine,1/2-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,1/3- İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerilerinde bırakılmasına,2-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/12/2018 tarih ve 2015/121 E.- 2018/1136 K. Sayılı kararının kaldırılmasına,2/1-Davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 48.113,84-TL, davacı ... için 2.280,26-TL, davacı ... için 2.280,26-TL olmak üzere toplam 52.674,36-TL maddi tazminatın davalılar ... ve ...'den kaza tarihi olan 27/07/2013 tarihi itibariyle, davalı ... Sigorta A.Ş'den dava tarihi olan 12/11/2013 itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesini, davacı ... için fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, 2/2-Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı ... için 9.000,00-TL, davacı ... için 7.000,00-TL, ... için 7.000,00-TL ... için 7.000,00- TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ...'den kaza tarihi olan 27/07/2013 tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, 2/3-Maddi tazminat yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.598,19-TL harçtan peşin alınan 431,21 TL ile ıslah harcı 253,45 TL'nin mahsubu ile bakiye 2.913,53-TL harcın davalı sigorta şirketinin limitle bağlı olması kaydıyla davalılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 2/4-Manevi tazminat yönünden Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.049,30-TL harcın davalılar ... ve ...'den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 2/5-Maddi tazminat yönünden davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13.maddesi uyarınca hesap edilen 7.647,67-TL'nin davalılardan alınarak davacılara verilmesine (sigorta şirketinin limitle sorumlu olması kaydıyla), 2/6-Reddedilen maddi tazminat yönünden hesap edilen yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13.maddesi uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL.'nin davacı ...'dan tahsili ile kendini vekille temsil ettiren davalılara ödenmesine, 2/7-Manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10.maddesi uyarınca hesap edilen 4.500,00 TL avukatlık ücretinin davalılar davalılar ... ve ...'den tahsili ile davacılara ödenmesine, 2/8-Reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/2. maddesi uyarınca hesap edilen 4.500,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalı ...'a ödenmesine, 2/9-Davacılar tarafından yapılan 1.301,10 (posta, tebligat, bilirkişi vs.) yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 702,60 TL. yargılama gideri ile 712,71 TL. toplam harç masrafı ki toplam 1.415,31 TL. yargılama giderinin davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden limitle bağlı ve maddi tazminatla sorumlu olması kaydıyla) tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 2/10-Davalılar tarafından yapılan gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 2/11-HMK'nun 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen taraflara iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.03/11/2021