Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1753
Karar No: 2020/987

İcra İnkar Tazminatı Hükmedilebilmesi İçin Aranan Koşullar - Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/1753 Esas 2020/987 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı birliğin, davalı tarafından su kullanım bedelini ödememesi nedeniyle icra takibi başlatıldığı, davalının bu takibe itiraz ettiği ancak itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemiyle dava açıldığı belirtilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabul edildiği ve icra inkar tazminatına hükmedildiği ifade edilmiştir. Ancak davalı tarafın borcu inkar etmesi için alacağın likit olması gerektiği ve somut olayda alacağın miktarının tespiti için yargılamayı gerektirdiği belirtilerek, icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği kararına varılmıştır. Kanun madde detayları ise şunlardır: İcra İflas Kanunu'nun 67/2. maddesi, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi, 6217 sayılı Kanun'un 30. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen \"geçici madde 3\".

 

 

4. Hukuk Dairesi         2017/1753 E.  ,  2020/987 K.

  •  


"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... Başkanlığı vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/08/2015 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, icra inkar tazminatının kabulüne dair verilen 30/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, icra inkar tazminatının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalının 2004, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarına ilişkin su kullanım bedelini ödememesi nedeniyle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının yapılan takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, arazisini yer altı sondajı yaparak açtırdığı su kuyusu ile suladığını, birliğe üye olmadığını ve birliğin suyundan faydalanmadığını belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, ayrıca asıl alacak miktarı üzerinden davacı lehine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince, itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve takibe konu alacağın likit olması zorunludur. İcra inkar tazminatının Kanuna konuluş amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bu miktarı tayin edebilecek durumda olan borçlunun, ödeme emrinin tebliği üzerine borcunu inkar etmesini önlemektir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinebilecek durumda olması; başka bir ifadeyle, borçlunun bizzat kendisinin ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez.
Somut olayda; dava konusu alacağın miktarının tespiti yargılamayı gerektirir nitelikte olup, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacı birliğin zararı belirlenmiş olduğundan, dava konusu alacak likit değildir. Dolayısıyla itirazın iptali halinde alacaklının icra inkar tazminatı isteyebilmesi için gerek uygulamada gerekse öğretide öngörülen alacaktaki “likit” yani muayyenlik ve belirlenebilirlik koşulu somut olayda gerçekleşmemiştir.
Hal böyle olunca mahkemece, takip konusu alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece yasal koşulları bulunmadığı halde, icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle gerekçedeki "alacağın likit nitelikte olduğu ve davalı tarafından alacağa haksız şekilde itiraz edilerek alacaklının alacağını alması geciktirildiğinden, benzer olayda icra inkar tazminatına ilişkin Yargıtay 13. Hukuk Dairesi"nin 2014/3295 esas 2014/19620 karar sayılı 18/06/2014 tarihli kararı dikkate alınarak hükmolunan asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş" sözcük dizisi ile hüküm fıkrasının icra inkar tazminatına ilişkin 2. bendinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA 27/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.









 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi