16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3199 Karar No: 2021/4022 Karar Tarihi: 10.06.2021
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3199 Esas 2021/4022 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üyeliği suçundan mahkum olduğunu ve verilen en temel cezanın indirildikten sonra 3713 sayılı Kanuna göre artırılması gerektiğini belirtmiştir. Ancak yapılan uygulama sonucunda ceza değişmediği için karar bozulmamıştır. Temyizden reddi talebi bulunmadığı için görüşülmüştür. Ancak örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK'nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerektiği, ancak 58/6 maddesinin yazıldığı belirtilmiştir. Bu durumun hükümdeki bir yanlışlık olduğu ve düzeltilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/3, 314/2, 220/7, 62/1, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1.
16. Ceza Dairesi 2018/3199 E. , 2021/4022 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/3 yollaması ile 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi, TCK’nın 220/7, 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
İlk Derece Mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Tayin olunan temel cezanın TCK"nın 220. maddesi 7. fıkrası uyarınca indirildikten sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Bozma üzerine yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların eleştiri dışında kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının
mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde 58/6 maddesinin yazılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün yedinci fıkrasındaki “TCK.nın 58/9. maddesi göndermesi gereği TCK.nın 58/6 maddesi” ibaresinin çıkarılarak yerine “TCK’nın 58/9 maddesi” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.