19. Hukuk Dairesi 2018/2834 E. , 2020/696 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülmekte olan menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM 22. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı şirket tarafından takibe konulan davacının kefil olduğu senet bedelinin 86.000 TL olduğunu, senet borçlusu ...’ın... şirketinin ortağı olduğunu ve şirketin ... Köylere Hizmet Götürme Birliğinden alacağı 105.000,00 TL’yi davalı şirkete devrettiğini, ... ve dava dışı şirket arasında yapılan protokolde temlik edilen bedel ödendiği takdirde 86.000 TL’lik senedin geçersiz olacağının düzenlendiğini, bahsekonu temliknameye istinaden senet borçlusu ... tarafından 83.230,79 TL ödeme yapıldığı halde bunun icra dosyasına yansıtılmadığını ve senet bedelinin tamamının takibe konulduğunu belirterek davacının senet bedeli kadar borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin ... şirketinden ne kadar alacağının olduğunun yapılacak inceleme ile ortaya çıkacağını, bakiye alacak nedeni ile yapılacak ödemeler düşüldükten sonra takibe konu senetten dolayı davalının alacağının olduğunun görüleceğini belirterek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava ve takibe konu bononun sözkonusu protokolün düzenlenmesi ile birlikte teminat bonosu haline getirildiği, temlik gereğinin tam olarak yerine getirilememesi ile bononun tahsil şartlarının oluştuğu, bono bedelinin davalı alacağı olarak kabul edilmesi gerektiği, dava tarihinden önce ve sonra bir kısım ödemeler yapıldığı, temlikname kapsamında 83.230,79 TL ödeme yapıldığı, her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirileceğinden dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin borçtan düşülmediği infaz aşamasında icra dairesince dikkate alınması gerektiği, davacının dava tarihinden önceki ödemeleri öncelikle faiz ve masraflara sayılarak yapılan hesaplama sonucu dava tarihi itibarı ile toplam 5.931,15 TL borçlu olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, şartları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinafa başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, senedi tanzim eden dava dışı borçlusu tarafından 04.12.2007 tarihli temlik sözleşmesi ve protokol gereği takip tarihinden sonra 83.230,79 TL temlikname kapsamında davalı alacaklıya banka vasıtasıyla, ayrıca icra takip dosyasına 7.000,00 TL ödeme yapıldığı, aksi kanıtlanmadıkça senedin tanzim tarihinden sonra temlikname kapsamında yapılan ödemenin senet bedeline karşılık yapıldığı hususunda karine bulunduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 01.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.