22. Ceza Dairesi 2015/3804 E. , 2015/2680 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, Konut dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan Duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre sanığın diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/2. maddesinde yer alan “Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.” ve 3. fıkrasındaki “Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından velayet, vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin 1. fıkrası a, b ve d bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği, (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebileceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından ""TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkartılarak, yerine ""Sanık hakkında hırsızlık suçundan hükmolunan hapis cezasının yasal sonucu olarak TCK"nın 53/1. maddesinin a,b,c,d bentlerinde sayılan haklardan, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar c bendinde
belirtilen velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin ve 53/1.e maddesindeki hak yoksunluğunun uygulanmamasına"" cümlesinin eklenmesine karar verilmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Dosya kapsamına göre sanığın diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan dolayı usulüne uygun dava açılmadığı halde öncelikle konut dokunulmazlığını bozma suçundan dolayı dava açılması için ihbarda bulunularak usulüne uygun dava açılması sağlandıktan sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, konut dokunulmazlığını bozma suçundan yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesinin 1. fıkrasına aykırı davranılması,
Kabule göre de;
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 esas 2009/13 karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; katılanın, sanığa yüklenen konut dokunulmazlığını bozma suçundan herhangi bir maddi zararının bulunmadığı gibi sanığın sabıkasız olduğu, yine sanığın geçmişi, yargılama sürecindeki davranışları sebebiyle tekrar suç işlemeyeceği hususunda mahkemede oluşan kanaate göre hakkında takdiri indirim ve erteleme kararı verildiğinin anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesinde düzenlenen erteleme kararından daha lehe olduğu da gözetilerek, sanık hakkında hükümden önce 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca, denetim olanağı verecek biçimde karar yerinde tartışılarak, anılan Kanun maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken, “katılanın zararını giderilmeyi kabul etmediği için” biçiminde yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile CMK’nın 231. maddesinin uygulanmamasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.