MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Gerçek kişiler, 01.09.2010 tarihli dilekçeleriyle ... köyü 780, 784, 788, 790, 794, 795, 796, 1442, 1492 ve 1493 sayılı parsellerin kendilerinin zilyetliğinde olduğu, yararlarına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu, tapu kayıtlarının iptali ve adlarına tescili istemiyle açtıkları davanın, bilirkişiler tarafından taşınmazların kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken kesinleşmiş 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı yönündeki raporları esas alınarak reddine ilişkin Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/673 - 2007/59 sayılı kararının Yargıtay denetiminden de geçtikten sonra kesinleştiği, ancak daha sonra bu parsellerle ilgili Orman Yönetiminden bilgi istediklerinde, parsellerinin orman ile ilgisinin olmadığını orman sınırları dışında olduğunun bildirildiğini, 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin sözü edilen kararının yargılamanın yenilenmesi yoluyla kaldırılmasını ve  bu parsellerin kazandırıcı zamaşamı zilyetliği nedeniyle adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece yargılamanın yenilenmesi koşullarından hiç birinin gerçekleşmediği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşmiş mahkeme kararının yargılamanın yenilenmesi yoluyla kaldırılması istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu ... köyüne 1988 yılında yapılan kullanım kadastrosunda  780, 784, 788, 790, 794, 795, 796, 1492, 1493 parsel sayılı sırasıyla ... oğlu ...  kullanımındaki 6055 m2, ... oğlu ... kullanımındaki 2349  m2, ... oğlu ...kullanımındaki 10834 m2, ... oğlu ...kullanımındaki 10498 m2, aynı şahsın kullanımındaki 853 m2, ... kızı Teslime Kayanın kullanımındaki 3995 m2, ... oğlu ... Kullanımındaki 3322 m2, ... oğlu ...kullanımındaki 600 m2, ... oğlu ... kullanımındaki 1300 m2 yüzölçümündeki tarla nitelikli taşınmazlar ile  1442 ve  1491 parsel sayılı sırasıyla 240000 m2 ve 134000 m2 yüzölçümündeki çalılık ve taşlık niteliğindeki taşınmazlar, 1963 ila 1970 yılında yapılan ve 16.09.1972 ila 16.10.1972 tarihleri arasında ilan edilen kadastroda, 1946 yılında kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeki  devlet  ormanı olmaları nedeniyle 766 sayılı Yasanın 2. maddesi gereğince tespit ve tescil harici bırakılmış,  1983 yılında yapılan ve kesinleşen işlemde 1744 sayılı Yasanın 2. maddesi uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış,  310 parsel sayısı ile Hazine adına tescil edildiğinden söz edilerek,
Hazine adına tespit edilmiş, 1442 sayılı parselin kadastro tespiti hükmen diğer parsellerin kadastro tespiti ise itirazsız kesinleşerek tapuya kayıt edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 1086 sayılı Hukuk Yargılama Usul Yasasının 455 ve devamı maddelerinde ve 6100 sayılı H.M.K."nın 375. madesinde yargılamanın iadesi (yenilenmesi) nedenlerinin sayıldığı, 375/1-f maddesi gereğince hükme dayanak yapılan raporu düzenleyen bilirkişilerin kasıtlı olarak gerçeğe aykırı rapor düzenlediğinin aynı maddenin 2. fıkrası gereğince hükmen sabit olması yargılamanın iadesi nedeni olarak sayılmışsa da, yargılamanın yenilenmesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün dayanağı raporları düzenleyeyn bilirkişilerin gerçeğe aykırı rapor düzenlediklerinin hükmen sabit olmadığı, bu nedenle yasal koşulun gerçekleşmediği gözetilerek istemin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı gerçek kişilerin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygnu olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden gerçek kişilere yükletilmesine 07/02/2012 günü oybirliği ile karar verildi.