Esas No: 2021/10921
Karar No: 2022/5591
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10921 Esas 2022/5591 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında verilen beraat kararının sınırlı olarak incelenmesi sonucu, yerel mahkemenin hükmü ONANMIŞTIR. Ancak sanıkların temyiz itirazları incelenmiş ve suç tarihine göre yapılan değerlendirme sonucunda hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir. Sanıkların eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, adli para cezasının karşılığı belirlenirken CMK'nin 232/6. maddesine aykırı davranılmış, ceza miktarı belirlenirken ise eksik ve yanlış karar verilmiştir. Müsaderesi yapılan eşyanın müsadere kanunu yanlış gösterilmiş, katılan idare ve vekilinin hakları da göz önünde bulundurulmadan eksik ceza tayin edilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir:
- Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesi
- Türk Ceza Kanunu'nun 52/1 ve 52/2. maddeleri
- Türk Ceza Kanunu'nun 54/1 ve 54/4. maddeleri
- 7242 sayılı Yasa'nın 61. maddesi
- 5607 sayılı Yasa'nın 3/5, 3/10, 3/18, ve 3/22. maddeleri
- 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 53. maddesi
- 1412 sayılı CMUK
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan vekilinin sanık ... hakkında verilen beraat kararına ilişkin sınırlı temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Sanıklar ... ve ...'in temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa'nın 3/18 maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2 maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Sanıklar hakkında verilen hapis cezasının kanuni sonucu olarak, 5237 sayılı TCK'nun 53/1-a,b,d,e bentlerindeki haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya; 53/1-c maddesinde yazılı haklardan ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilmelerine, diğer kişilere yönelik bu hakları bakımından aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1-Sanık ... açısından;
Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 02.10.2013, iddianame düzenleme tarihinin 28.04.2014 olduğu,
UYAP kayıtlarının yapılan incelemesinde, Dairemizin 2021/10898 Esasına kayıtlı Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/453 Esas, 2014/727 Karar sayılı dosyasına ilişkin suç tarihinin 25/02/2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 26/05/2014 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-Sanıklara verilen gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında adli para cezasının bir gün karşılığı belirlenirken 5237 sayılı TCK'nın 52/2. maddesi yerine 52/1. maddesinin yazılması suretiyle CMK'nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3-6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/10. maddesi uyarınca sanıklara verilen cezada yarı oranında artırım yapılarak 1 yıl 6 ay hapis ve 7 gün adli para cezasına hükmedilmesi gerekirken, adli para cezasında arttırım yapılmaması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
4-Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK.nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK.nun 54/1. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK.nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
5-Katılan ... İdaresi lehine karar tarihi itibariyle verilen vekalet ücreti ile yapılan yargılama giderlerinin sanıklardan eşit oranda alınmasına karar verilmesi gerekiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmaması nedeniyle 1412 sayılı CMUK'nin 326/son maddesine göre sanıkların kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 22/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.