Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/8963 Esas 2010/21761 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/8963
Karar No: 2010/21761
Karar Tarihi: 30.09.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/8963 Esas 2010/21761 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/8963 E.  ,  2010/21761 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Sapanca Sulh Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 20/11/2009
    NUMARASI : 2009/404-2009/462

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Şikayetçiler vekili, Sapanca Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/382 Esas 2009/166 Karar sayılı ortaklığın giderilmesi ilamı gereğince yapılan satışın usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini istemiştir. İncelenen satış  dosyasında ortaklığın giderilmesi ilamına dayalı olarak satış işlemlerinin başlatılması isteminden sonra, icra müdürlüğünce yeni bir kıymet takdiri yapılmadan satışın gerçekleştirildiği görülmektedir.
    H.U.M.K.’nun 571.maddesi gereğince ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilen hallerde, taşınmaz ihalelerinin İ.İ.K. hükümlerine göre yapılması, İ.İ.K.’nun 128/2.maddesine göre de taşınmazın kıymetinin bilirkişi aracılığı ile ve satış memurunca belirlenmesi, satış sırasında da belirlenen ve kesinleşen bu kıymetin esas alınması gerekir. Satış memuru tarafından anılan husus yerine getirilmeden ve yöntemince taşınmaza yeniden kıymet takdir edilmeden, Sulh Hukuk Mahkemesinde ortaklığın giderilmesi davası ile ilgili yasal koşulların araştırılmasına ait keşif sırasında saptanan kıymet üzerinden taşınmazın satışa çıkarılması yasaya aykırıdır. Anılan konu tek başına ihalenin feshi nedeni olup, bu husustaki şikayet süreye bağlı olmadığı gibi, mahkemece de resen gözönünde tutulmalıdır. O halde sadece ortaklığın giderilmesi davasında belirlenen kıymete göre yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Sulh Hukuk Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,  30.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.