6. Ceza Dairesi 2018/2733 E. , 2020/5583 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
TEMYİZ EDENLER : O Yer Cumhuriyet Savcısı, sanıklar ..., ..., ... müdafiileri ile mağdur sanıklar ..., ..., ... müdafileri
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/10/2012 ve 23/07/2018 tarihli tebliğnameleri ile Dairemize gönderilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-) Mağdur sanıklar ... ve ... hakkında mağdur sanıklar ... ve ...’na yönelik dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıkların özgüledikleri kast ve hareketlerinin tek bir haksız menfaatin elde edilmesine yönelik olduğu ve bu haliyle sanıkların eyleminin tek bir dolandırıcılık suçuna teşebbüs niteliğinde olduğu; sanıkların ilmi veya mesleki bilgiye dayanmayıp, yalnızca ticari kazanç sağlamaya yönelik eylemleri nedeniyle serbest meslek erbabı sayılamayacaklarının; ayrıca somut olayda dolandırıcılık suçunun işlenmesi sırasında kullanılan sahte çekin miktarı kadar haksız menfaatin elde edilmeye çalışıldığı, bu haliyle Yerel mahkemenin kabul ve uygulamasının yerinde olduğunun anlaşılması karşısında; tebliğnamede 5237 sayılı TCK’nin 43. maddesi ile aynı Yasanın 158/1. maddesinin (i) bendinin uygulanmasına ve adli para cezasının yanlış olarak belirlendiğine ilişkin düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, mağdur sanıklar ... ve ... müdafiileri ile O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan kararın tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
II-) Mağdur sanıklar ... ile ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçu ile sanık ... hakkında mağdur sanık ...’ya yönelik silahla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Oluş ve dosya içeriğine göre; mağdur sanık ...’nın yanına giderek araca binmesini söyleyen sanık ...’nın, mağdur sanığın araca binmek istememesi ve olay yerinden kaçmaya başlaması üzerine, ele geçirilen kuru sıkı tabanca ile bir el ateş etmesi şeklinde gerçekleşen somut olayda; sanığın mağdura yönelik yağma suçunu oluşturacak bir eyleminin bulunmadığı, bu haliyle mahkemenin kabul ve uygulamasının yerinde olduğu anlaşılmakla; tebliğnamede sanığın eyleminin yağmaya teşebbüs suçunu oluşturduğuna ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir.
Mağdur sanıklar ... ile ...’ya yüklenen “Resmi belgede sahtecilik” suçu için 5237 sayılı TCK’nin 204/1. maddesi ile sanık ...’ya yüklenen silahla tehdit suçu için 5327 sayılı TCK’nin 106/2-a maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin, hükmün açıklandığı 29/04/2010 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, mağdur sanıklar ..., ... ile sanık ... müdafiilerinin temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle kısmen tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
III-) Mağdur sanıklar ..., ... ve ... hakkında, mağdur sanıklar ... ve ...’e yönelik hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümlerine; Mağdur sanıklar ..., ... ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında mağdur sanık ...’na yönelik hukuki alacağın tahsili amacıyla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile Mağdur sanıklar ..., ... ile sanıklar ..., ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-) Oluş ve dosya içeriğine göre; olay tarihinden önce mağdur sanık ...’nın, mağdur sanık ...’yı arayarak elma satın almak için geleceğini ve kendisine elma bulmasını istediği ve mağdur sanık ...’nın da bu teklifi kabul ettiği; mağdur sanıklar ..., ... ve ...’ın elma satın almaya geldiklerini söyleyen ancak daha önce de benzer şekilde dolandırıcılık eylemlerine katıldığını bildikleri sanık ... ve ...’i dolandırmaya karar verip, bu hususta fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek mağdur sanıklar ... ve ... ile buluştukları, mağdur sanık ...’nun kendisini öğretmen olarak tanıtıp, mağdur sanıklar
... ve ... ile anlaşmaya varmış gibi görünüp, mağdur sanıklardan kapora altında para istemesi ve mağdur sanıklar ... ile ...’den aldıkları 3000 TL nakit para ile 8.250 TL’lik sahte çeki alarak yanlarından ayrıldıklarının kabul edildiği somut olayda; mağdur sanıklar ... ile ...’in, mağdur sanık ...’na kapora olarak vermek için cebinden çıkardığı paranın mağdur sanıklar tarafından çalındığı yönündeki anlatımlarının hayatın olağan akışına uygun düşmediği, mağdur sanıklar ... ile ...’nun olaydan hemen sonra alınan ve olayın gelişimine uygun düşen samimi anlatımlarına göre; sanıklar ... ve ..."ya karşı eylemlerinin kül halinde dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, delillerin takdirinde ve suç vasfında yanılgıya düşülerek, yazılı şekilde sanıklar ..., ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan mahkumiyetlerine, dolandırıcılık suçundan ise beraatlerine karar verilmesi,
2-) Sanıklar ... ile ..."nın, önce birlikte hareket ederek yakınanlar ... ile ..."nu dolandırmaya çalıştıkları, ancak durumu anlayan yakınanlar ..., ... ve ...’ın birlikte hareket etmek suretiyle sanıklar ... ve ..."yı dolandırmaya kalkıştıkları olayda; tarafların karşılıklı olarak birbirlerini dolandırma/teşebbüs etme kastı ile hareket ettikleri, sanıklar ... ve ..."nın suç kasıtları ve eylemi gerçekleştirme biçimleri dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK’nin 150/1. maddesinde düzenlenen hukuken korunan bir alacaktan bahsedilemeyeceği, bu nedenle sanıkların 06/12/2008 tarihinde yakınan ...’nu zorla araca bindirerek götürdükleri tenha bir yerde, sanıklardan ...’in elindeki bıçakla yakınan ...’nun tehdit edip zorla yakınandan 4000 TL lik senet alınması şeklindeki eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nin 149/1. maddesinde düzenlenen silahla, birden fazla kişi ile birlikte yağma suçunu ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını oluşturduğu gözetilmeyerek yazılı şekilde mağdur sanıklar ..., ... ve sanıklar ..., ... ve ...’nun hukuki alacağın tahsili amacıyla tehdit suçundan mahkumiyetlerine ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, mağdur sanıklar ..., ..., ... müdafiileri ile sanıklar ..., ... ve ... müdafiilerinin ve O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca 2 nolu bozma uyarınca sanık ...’nun ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, 24.12.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.