12. Ceza Dairesi Esas No: 2013/20351 Karar No: 2014/13300 Karar Tarihi: 29.05.2014
Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/20351 Esas 2014/13300 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Alkollü bir şekilde araç kullanmak suçundan Akhisar 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılanan sanığın beraatine, mahkeme savcısınca yapılan temyiz itirazı sonucu karar bozuldu. 5237 sayılı TCK'nın 179/3. maddesine göre alkol ve uyuşturucu madde alarak, emniyetli bir şekilde araç kullanamayacak kişilerin bu halde araç kullanmalarının suç olduğu belirtildi. Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarına göre alkol seviyesinin, sürüş yeteneğini kaybettirebileceği ve bireysel farklılıkları elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olması durumunda güvenli sürüş yeteneğinin kaybedilebileceği kabul edildi. Sanık 140 promil alkollü olarak araç kullanmıştı ve bu durumda güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği belirlendi. Bu nedenle sanığın suçlu bulunarak cezalandırılması gerektiği açıklandı. Kanun maddeleri 5237 sayılı TCK'nın 179/3. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi olduğu belirtilmiştir.
12. Ceza Dairesi 2013/20351 E. , 2014/13300 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname no : 12 - 2013/249466 Mahkemesi : Akhisar 2. Sulh Ceza Mahkemesi Tarihi : 17.05.2013 Numarası : 2013/307-2013/383 Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla; İncelenen dosyada; 140 promil alkollü olarak araç kullanan sanığın güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, beraatine karar verilmesi isabetsiz olup, Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 29.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.