MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.05.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 21.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R

Dava, meranın aidiyetinin tespiti ve tescili istemleriyle açılmıştır.
Davalı Köy Tüzel Kişiliği, çekişme konusu meranın kendi köylerine ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların bulunduğu ... Köyü"nün Selim İlçesine bağlandığı belirtilerek yetkisizlik kararı verilmiştir
Hükmü, davalı köy tüzel kişiliği temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 12.maddesi gereğince taşınmaz malın aynına ilişkin davalara taşınmazın idare sınırları içerisinde bulunduğu ilçe veya il adli yargı yerinde bakılması gerekir. Bu kural kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece re"sen gözetilir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4.maddesine göre belirlenmiş sınır aynı madde uyarınca iki köy arasındaki idari sınır sayılamayacağından, sadece kadastro işlemlerinin yürütülmesine esas olacağından mahkemenin yargı yetkisi HMK"nun 12.maddesine göre idari sınıra göre belirlenir. Dava konusu mera hangi ilçenin idari sınırları içinde kalıyorsa o il veya ilçe mahkemesi yetkilidir.
Somut olayda, mahkemece dava konusu taşınmazların hangi il, ilçe sınırları içerisinde bulunduğu konusunda yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Yetkisizlik kararı verilebilmesi için dava konusu taşınmazların
yüzölçümünün büyük bölümünün yetkili olduğu belirtilen ilçenin mülki (idari) sınırları içerisinde kalması gerekir. Bu durumda, davacı ve davalı köylerin bağlı olduğu ilçelerin mülki sınırlarını gösteren haritalar idareden getirtilerek mahallinde yapılacak keşifte yerel bilirkişiler ile uzman bilirkişiler aracılığı ile zemine uygulanmalı, dava konusu taşınmazın tamamının veya büyük kısmının hangi il, ilçe ve köyün idari sınırları içerisinde kaldığı kesin olarak saptandıktan sonra yetki konusunda bir karar verilmelidir. Mahkemece yukarıda açıklanan biçimde gerekli incelemeler yapılmadan davacı ..."nün, Selim İlçesine bağlandığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 07.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.