Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/22304 Esas 2014/13293 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/22304
Karar No: 2014/13293
Karar Tarihi: 29.05.2014

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/22304 Esas 2014/13293 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıklardan biri elektrik mühendisi, diğerleri ise elektrik teknikeri olarak çalıştıkları yüklenici firma tarafından görevlendirilerek Ankara-İstanbul hızlı tren projesi kapsamında Sincan-Eskişehir arasında bulunan bir trafodaki arızayı gidermek üzere olay yerine gitmişlerdir. Demiryolları görevlisi, sanıkların talebi üzerine hat-1deki enerjiyi kesmekle birlikte hat-2deki enerjinin kesilmemesi ve cihazın açılmaması sonucu ölen C.A. yaralanmış ve hastanede 4 ay boyunca tedavi görerek daha sonra ölmüştür. Sanıkların kusurlu olduğuna dair bilirkişi raporu doğrultusunda sanıklardan N.M.'ın beraatine karar verilirken, diğer sanıkların adli para cezasına çarptırılmasına karar verilmiştir. Hüküm, TCK'nın 50/6. maddesinin uygulanması ile verilmiştir, fakat bu madde tedbirlerle sınırlıdır ve adli para cezası seçenek yaptırımlar arasında yer aldığı için kanuna aykırıdır. Bu nedenle sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları kabul edilerek, hüküm BOZULMUŞTUR.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 50/6. maddesi: Tedbirlerle sınırlıdır.
- 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi: İsteme aykırı durumlarda kararın bozulmasını düzenler.
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi:
12. Ceza Dairesi         2013/22304 E.  ,  2014/13293 K.

    "İçtihat Metni"


    Tebliğname no : 12 - 2013/85845
    Mahkemesi : Sincan 3.Asliye Ceza Mahkemesi
    Tarihi : 10.01.2013
    Numarası : 2012/90-2013/27
    Suç : Taksirle öldürme

    Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Ankara-İstanbul hızlı tren projesi, Sincan-Eskişehir arası Elektrifikasyon bakım ve onarım işinin, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları tarafından Siemens firmasına verildiği, sanık N.. M..’ın elektrik mühendisi olup, yüklenici firmanın Ankara ekibinin sorumlusu ve şantiye şefi olarak çalıştığı, sanık T.. G..’un yüklenici firmanın Ankara ekibinde elektrik mühendisi ve trafo bakım sorumlusu, sanık C.. T..’ın yüklenici firmada elektrik teknikeri ve 1.derece arıza sorumlusu, sanık M.. A..’nın ise TCDD da hızlı tren tesisler müdürlüğünde tesisler şefi olarak görev yaptığı; olay tarihinde nötr 5 olarak adlandırılan trafoda meydana gelen arızayı gidermek için N. O.dışında diğer sanıkların gece vakti, arızanın olduğu trafonun bulunduğu bölgeye , yüklenici firmada makine teknikeri olarak görev yapan ölen C.. A.. ve aynı firmada çalışan G.. Ç.. de olduğu halde geldikleri, demiryolları görevlisi M.. A..’nın firmanın talebi üzerine telekomanda merkezine telefon açarak HAT-1deki enerjiyi kestirttiği, HAT-2 deki enerjinin kesilmediği, AP2 elle kumandalı cihazın ayırıcısının açılarak işe başlanması gerekir iken, firma teknikeri C.. T..’ın cihazı açıp açmadığını hatırlamadığı ve telekomand kayıtlarında cihazın açılmadığının tespit edildiği, ölen C.. A..’ın yüksek gerilim trafosuna çıktığı ve işini bitirip inmek üzere iken elektrik akımına kapılıp trafo üzerinde asılı kaldığı, olayın Hat-2 deki enerjinin kesilmemesinden ve AP2 ayırıcı cihazın açılmamasından kaynaklandığı, mağdurun hastanede 4 ay kadar yanık tedavisi gördüğü, 22 Agustos 2011 tarihinde babasının imzalı onayı ile taburcu edildiği ve 18 Eylül 2011 tarihinde öldüğü olayda;
    1-Sanıklardan N.. M..’ın yüklenici firmanın Ankara ekibinin sorumlusu ve şantiye şefi olarak çalıştığı, olayın olduğu yerde bulunmadığı, olay yerine arıza giderme ekibinin gittiği, sanıklardan T.. G..’un elektrik mühendisi olup, ekibinin başında ve olay yerinde olduğu, bu nedenle sanığa kusur izafe edilmeyeceğinden, sanığa kusur izafe eden bilirkişi raporuna itibar edilerek, beraatı yerine adı geçen sanığın yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
    2-Ölen C.. A.. hakkında düzenlenen tüm tedavi evraklarının ilgili kurumlardan celp edilip, Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek, elektrik çarpması sonucu yaralanma ile ölüm olayı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının, ölenin babasının isteği üzerine taburcu edilmiş olması karşısında, taburcu edilmemiş olması halinde, tedaviye devam edilseydi yaşama şansının olup olmadığının tespitinden sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile hüküm tesisi,
    Kabule göre de;
    TCK"nın 50/6. maddesinin tedbirlerle sınırlı olduğunun gözetilmeksizin, sanıklar hakkında seçenek yaptırım olarak hükmedilen adli para cezasına ilişkin olarak TCK"nın 50/6. maddesinin uygulanması,
    Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 29.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.