Esas No: 2021/10724
Karar No: 2022/5728
Karar Tarihi: 23.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10724 Esas 2022/5728 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan yargılanan sanık hakkında verilen hükümde eksiklikler olduğunu belirterek kararı bozdu. Sanığın eylemlerinin kaçakçılık suçu kapsamında olup olmadığına yönelik olarak daha önce verilmiş mahkeme kararları göz önünde bulundurulmalıydı. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar bakımından engel hali bulunmayan sanığa zararın giderilmesi gerektiği bildirilmeliydi. Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesi ve infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde doğrudan verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrilmesine karar verilmesi de yasa dışı bulundu. Suça konu eşyalar hakkında KEMT varakası alındıktan sonra aracın müsaderesi konusunda karar verilmesi gerekliliği hatırlatıldı. Karara göre suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkraları somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezaları karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkraları somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2) 24/11/2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1) Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ile 16.05.2017 tarih ve 2015/398 Esas, 2017/272 Karar sayılı ilamlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelemesine konu bu dosyaya ilişkin ilişkin suç tarihinin 05.10.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 07.10.2013 olduğu,
Daha önce Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesi’nin 01.06.2021 tarih 2019/13386 Esas - 2021/6022 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına kararı verilen Altınözü 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/291 Esas - 2014/436 Karar sayılı dosyasında sanığa atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 18.08.2013, iddianame tarihinin ise 10.02.2014 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından anılan dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
2) CMK'nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesine objektif koşullar bakımından engel hali bulunmayan sanığa, Gümrük İdaresi'nce düzenlenecek KEMT varakası temin edilmek suretiyle "eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı” olan miktarın, kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunun 231/9. fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde zarar giderilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3) Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK'nun 62/1. maddesi yerine TCK'nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4) Hükümde infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde doğrudan verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine karar verilmesi,
5) Dava konusu kaçak akaryakıt tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin Hazine adına irad kaydına, tasfiye edilmemiş ise 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
6) Suça konu eşyalar hakkında KEMT varakası alındıktan sonra aracın müsaderesi konusunda karar verilmesi gerekliliği,
Yasaya aykırı, sanık ...’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.