Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/607
Karar No: 2012/1234

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/607 Esas 2012/1234 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2012/607 E.  ,  2012/1234 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Orman Yönetimi ve kadastro müdürlüğü vekilleri ile birleşen dosya davacısı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü, 133 ada 304 ve 316 parsel sayılı sırasıyla 29064,82 m² ve 53462253,32 m² yüzölçümündeki taşınmazlardan, 133 ada 304 parsel sayılı taşınmaz yaylak niteliğiyle sınırlandırılmıştır. 133 ada 316 parsel hakkında ise, ... köyünde yapılan orman kadastrosunun kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle tespit tutanağı düzenlenmeden 3402 sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince aktarma amacıyla ada ve parsel numarası verilmiştir. Davacı ... ve birleşen dosya davacısı ... tapu kaydına dayanarak kendilerine ait taşınmazların 133 ada 316 sayılı orman parseli içinde, birleşen dosya davacıları ... ve arkadaşları ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak kendilerine ait taşınmazların 133 ada 304 sayılı yaylak parseli içinde, birleşen dosya davacıları ... ve ... ise, yine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak kendilerine ait taşınmazların 133 ada 304 ve 316 sayılı yaylak ve orman parselleri içinde bırakıldığı iddialarıyla ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece, H.Y.U.Y.’nın 45. maddesi gereğince davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, davacılardan ...’ın davasının vazgeçme nedeniyle reddine, diğer davacıların davasının (birleşen dosya davacıları ... ve arkadaşlarının davaları) esastan reddine, 133 ada 316 sayılı orman parseli içinde tespit gören birleşen dosya davacısı ...’in dava ettiği ve fen bilirkişi raporuna ekli 2 numaralı krokide (A) ile gösterilen ve ... soyisimli kişilerin (birleşen dosya davacıları ... ve ...’nin) dava ettiği ve fen bilirkişi raporuna ekli 1 numaralı krokide (E), (F), (G), (H), (K), (L), (M) ve (N) ile gösterilen bölümler yönünden açılan davaların reddine ve 133 ada 316 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline, ... soyisimli kişilerin (birleşen dosya davacıları ... ve ...’nin) dava ettiği ve fen bilirkişi krokisinde (A), (B), (C), (D), (I), (J), ile gösterilen ve 133 ada 316 parsel içinde (133 ada 304 parsel içinde) kalıp, toplamda 28391,86 m² yüzölçümünde olan taşınmazların aynı ada son parsel sayısıyla ... oğlu, 1924 doğumlu dava dışı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi ve kadastro müdürlüğü vekilleri tarafından kabule konu 133 ada 304 parsel içinde yer alan ve fen bilirkişinin raporuna ekli 1 numaralı krokide (A), (B), (C), (D), (I), ve (J) ile gösterilen bölümlerine yönelik olarak, birleşen dosya davacısı ... tarafından ise 133 ada 316 parsel içinde yer alan ve fen bilirkişinin raporuna ekli 2 numaralı krokide (A) ile gösterilen bölüme yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamalara göre dava, orman kadastro ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 20.03.2006 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    1) Orman Yönetimi 133 ada 304 parsel sayılı taşınmaz yönünden hükmü temyiz etmiş ise de, usul hükümlerine göre bir davada hükmü temyiz etme yetkisi kural olarak davanın taraflarına aittir. 133 ada 304 parsel kadastro sırasında yaylak olarak sınırlandırılmıştır. 133 ada 304 sayılı taşınmaz yönünden Orman Yönetiminin davalı sıfatı bulunmadığı gibi Yönetiminin bu parsel yönünden 3402 sayılı Yasanın 26/D maddesi gereğince harcını vererek davaya katılımı da yoktur. Taraf olmayan hükmü de temyiz
    edemeyeceğinden, Orman Yönetiminin 133 ada 304 parsele yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Fen bilirkişisinin raporuna ekli 2 numaralı krokide (A) ile gösterilen 7480,61 m²’lik bölüme yönelik olarak davacı ... tarafından yöneltilen temyiz itirazlarına gelince, dava ve temyize konu krokide (A) ile gösterilen taşınmaz 133 ada 316 sayılı orman parseli içinde kalmaktadır. ... köyünde yapılan orman kadastrosunun kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle çekişmeli 133 ada 316 sayılı parsel hakkında tutanak düzenlenmeden 3402 sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince aktarma amacıyla ada ve parsel numarası verilmiştir. Kadastro mahkemesinin görevi kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin 4. fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi gerekir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, davanın her safhasında re"sen (kendiliğinden) dikkate alınması gerekir. Mahkemece, fen bilirkişisinin raporuna ekli 2 numaralı krokide (A) ile gösterilen 7480,61 m²’lik bölüme yönelik olarak açılan davada 133 ada 316 parsel hakkında tutanak düzenlenmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken esasla ilgili karar verilmesi isabetsiz olduğundan davacı ...’in temyiz itirazlarının bu nedenle kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    3) Kadastro müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava ve temyize konu 133 ada 304 parsel sayılı taşınmaz yaylak niteliğiyle sınırlandırılmıştır. Yaylakların çıplak mülkiyeti Hazineye, kullanma yararlanma hakkı ise köye aittir. Hal böyle olunca Hazinenin davada hasım olarak gösterilmesi zorunludur. Davada Hazineye taraf olarak husumet tevcih edilmediği gibi katılması yolunda bir işlem de yapılmamıştır. Husumetin kamu düzeniyle ilgili olduğu kuşkusuzdur. Dava, kadastro müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır. Davacının asıl dava etmek istediğinin kadastro müdürlüğü değil, Hazine olduğu belirgin olup, ortada belirgin bir biçimde temsilde yanılma hali bulunduğundan, bu durumun mahkemece re"sen gözetilmesi ve davanın usulünce gerçek hasıma yönlendirilmesi gerekir (H.G.K."nun 12.02.2010 gün ve 2010/7-70-86 E.K.). O halde, Hazine davaya çağrılarak taraf koşulu oluşturulmadan verilen karar isabetsizdir. Bu nedenlerle, kadastro müdürlüğü vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    Kabule göre ise, 133 ada 316 parsel sayılı taşınmaz yörede 20.03.2006 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırılmıştır. Ormanların mülkiyeti Hazineye, kullanma ve tasarruf hakkı Orman Genel Müdürlüğüne ait olduğuna göre, 133 ada 316 sayılı parsel yönünden Orman Yönetimine husumet yöneltilerek açılan davada da davalı sıfatıyla Hazinenin davaya katılımı sağlanarak husumet yaygınlaştırılmadan davanın eksik taraf teşkiliyle sonuçlandırılması ve hakkında tutanak düzenlenmeyen 133 ada 316 sayılı parsel hakkında tespit gibi tescile karar verilmesi, kabule konu (A), (B), (C), (D), (I), (J), ile gösterilen bölümler dava konusu 133 ada 304 sayılı parsel içinde olmasına rağmen hüküm fıkrasında 133 ada 316 sayılı parsel içinde olduğunun ifade edilmesi, 133 ada 304 sayılı parsel içinde yer alan ve kabule konu (A), (B), (C), (D), (I), (J), ile gösterilen taşınmazların, somut davada, davacı veya davalı olarak taraf sıfatı bulunmayan dava dışı ... adına tesciline karar verilmesi, davacılar ... ve ...’nin sağ olan babalarına ait hakkı dava ettikleri anlaşılmasına rağmen davacılar ... ve ...’nin açtıkları davada aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığının gözetilmemesi, kadastro müdürlüğünün davada taraf sıfatı bulunmadığından kadastro müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddi gerektiğinin düşünülmemesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
    2) Yukarıda ikinci ve üçüncü bentlerde açıklanan nedenlerle; davacı ... ve davalı ... müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre, davanın esastan incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 06/02/2012 günü oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi