Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1222
Karar No: 2012/4407
Karar Tarihi: 20.03.2012

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/1222 Esas 2012/4407 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2012/1222 E.  ,  2012/4407 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Önalım

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık, önalım hakkına konu edilen payın iptali ve davacı adına tesciline ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin de paydaşı olduğu ... No’lu parselde davalının taşınmazın diğer paydaşı ...’ın payını 35.000 TL bedelle satın aldığını, yapılan pay satışının davacıya bildirilmediğini, davacının satıştan görülen paydaşlığın giderilmesi davası dolayısıyla haberdar olduğunu, payını satanların taşınmazı 35.000 TL’ye sattıklarını söylediklerini, davacının önalım hakkını kullanmak istediğini, önalım bedelini ödemeye hazır olduğunu belirterek, davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu payı 35.000 TL’ye değil 60.000 TL’ye satın aldığını, tarafların payları eşit olup davacının payını da 60.000 TL’ye almaya hazır olduklarını, zaten payın değerinin yapılacak keşifle de ortaya çıkacağını, davacının 60.000 TL üzerinden önalım bedelini depo etmesi halinde davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir.
    Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde,diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisini veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile de kullanılabilir hale gelir.
    Önalım hakkının kullanılması ile bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım hakkını kullanan paydaş bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından ibaret önalım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir.
    Olayımıza gelince; önalım hakkına konu edilen payın ilişkin bulunduğu ... No’lu parseldeki 1 / 4 pay 60.000 TL bedelle taşınmazın paydaşı ... tarafından 8.12.2010 tarihinde davalıya satılmıştır. Davacı ise dava dilekçesinde payını satan paydaşın payı 35.000 TL’ye sattığını söylediğini belirterek, bedelde muvazaa iddiası ile yasal
    süresinde önalım davası açmış, dava dilekçesinde de dava değerini 35.000 TL olarak göstermiştir. Davacının dava dilekçesindeki iddiaları, tapuda satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğine, gerçekte payın 35.000 TL bedelle satın alındığına ilişkindir. Davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddianın tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Ancak mahkemece bedelde muvazaa iddiası konusunda taraflardan delilleri sorulup toplanmadan yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan tapuda gösterilen bedel üzerinden önalım bedelinin süresinde yatırılmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Bedelde muvazaa iddiası ile açılan davalarda depo ettirilecek bedel, bu iddia doğrultusunda tarafların delillerinin toplanmasından sonra belirlenebilir. Bu itibarla öncelikle bedelde muvazaa konusunda tarafların göstermiş olduğu delillerinin toplanması, tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak sonuç itibariyle davacıya önalım bedelini depo etmesi için uygun süre tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi