Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8274
Karar No: 2017/686
Karar Tarihi: 24.01.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/8274 Esas 2017/686 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, yasal mal rejiminin mal ayrımına dönüşümü davasında davalının kişisel malı olan bir araçla ilgili olarak karar vermiştir. Davacı, davalı adına kaydedilen bir araç ve taşınmazın paylaşımını talep etmiştir. Davalı ise, taşınmazın borsadan kazandığı para ile satın alındığını, aracın da kişisel malı olduğunu iddia etmiştir. Mahkeme, yapmış olduğu incelemede davacının taşınmaza nasıl katkıda bulunduğunu ispat edemediği için davayı reddetmiştir. Ayrıca, aracın davalının kişisel malı olduğunu kabul etmiştir. Dosyayı inceleyen 8. Hukuk Dairesi ise, davalının emeklilik tarihi, önceki alınıp satılan araçlarla ilgili evraklar ve toplanan delillerden kişisel mal savunmasının ispatlanamadığı sonucuna ulaşmış ve aracın edinilmiş mal olduğunu kabul etmiştir. Bu nedenle, artık değere katılma alacağı hesabı yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri olarak; TMK 222, TMK 219, TMK 229, TMK 230, TMK 231, TMK 236/1, TMK 227/1, TMK 228/1, TMK 232, TMK 235/1. m sayılmıştır.
8. Hukuk Dairesi         2015/8274 E.  ,  2017/686 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Yasal Mal Rejiminin Mal Ayrımına Dönüşümü

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    KARAR

    Davacı ... vekili, boşanma dava dilekçesi ile birlikte evlilik birliği içinde ortak satın alınıp davalı adına kaydedilen bir adet araç ve bir adet taşınmaz bulunduğunu belirterek malların paylaşımını talep etmiştir. 11.01.2011 havale tarihli açıklama dilekçe ile fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak mal paylaşımını talep ettikleri ve harca esas değerin 10.000,00 TL olduğu bildirilmiştir.
    Davalı ... vekili, davaya konu taşınmazın davalının borsadan kazandığı para ile satın alındığını, evlilik içerisinde davalının sahip olduğu araçları yenilediğini, en son kullandığı eski aracının satımından gelen para ve emeklilik ikramiyesinin bir kısmı kullanılarak davaya konu aracın satın alındığını, taşınmaz ve aracın kişisel malı olduğunu, davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının dava konusu taşınmaza ne şekilde katkıda bulunduğu usulünce ispatlanamadığı, dava konusu araç yönünden davalının, tüm aşamalarda çok önceden araç sahibi olduğu, araçlarını zaman içerisinde yenilediği, en son 2006 yılında emekli olduğu, emekli ikramiyesi ile araç satın aldığı, çoğunluğu 2002 yılı öncesi çalışmalarından alınan emekli ikramiyesi ve kişisel mal niteliğindeki önceki araçların satışından karşılanan aracın davalının kişisel malı niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği, aracın satın alınmasından sonra aracın değerinde artış meydana gelmediği, aksine değeri de düştüğü gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Davacı vekilinin araca yönelik yönelik temyiz itirazlarına gelince; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
    Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK 222. m). Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa"dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.
    Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm(rayiç) değerleri esas alınır (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir.
    Somut uyuşmazlığa gelince, tasfiyeye konu araç eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 06.01.2009 tarihinde davalı eş adına satın alınmıştır. Mahkemece, aracın davalının kişisel malı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de gerekçe dosya kapsamı ile örtüşmemektedir. Dosya kapsamı, davalının emeklilik tarihi, önceki alınıp satılan araçlarla ilgili evraklar ve toplanan delillerden kişisel mal savunmasının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla edinme tarihi itibariyle tasfiyeye konu edilen aracın davalının edinilmiş malı olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, araç yönünden yukarıda açıklanan ilkeler ve temyiz edenin sıfatı gözetilerek davacı lehine artık değere katılma alacağı hesabı yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile talebin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 24.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi