Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5388 Esas 2015/12858 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5388
Karar No: 2015/12858
Karar Tarihi: 26.11.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5388 Esas 2015/12858 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/5388 E.  ,  2015/12858 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR
    Davacı vekili özetle, maliki ... ve sürücüsü ... olan ... plakalı aracın, kasko poliçesi ile sigortalı ...plakalı araca % 100 oranında kusurlu olarak çarptığını ve müvekkili şirketin sigortalısına 10.826,57-TL ödediğini, 10.000,00-TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... usulüne uygun tebliğat yapılmış, mahkemeye cevap vermemiştir.
    Davalı ... özetle davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair karar verilmiş ve hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 6762 sayılı TTK.’nun 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK"nun 1472. maddesi) kaynaklanan kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece araç poliçesinde ve tescil belgesinde dain mürtehin kaydı gözetilerek davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Oysa iş bu dava, halefiyete dayalı açılmış olup halef olan davacı dava dışı sigortalısına yapmış olduğu ödemeyle dava hakkını elde eder. Diğer yandan 6102 Sayılı TTK"nin 1456/1.maddesinde; "sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse sınırlı ayni hak sahibinin hakkı, sigorta tazminatı üzerinde de devam eder"
    hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemeler karşısında mahkeme kabulünün aksine, akitler arasında göz önünde tutulması gerekli olan dain mürtehin kaydının iş bu davada, davacının aktif husumetine engel olmayacağının kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle ilke olarak davacının aktif husumet ehliyeti varlığının kabulü ile işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine26/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.