14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/18269 Karar No: 2020/5709 Karar Tarihi: 01.10.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/18269 Esas 2020/5709 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen ortaklığın giderilmesi davasına ilişkin verilen hüküm temyiz edilmiştir. Kararın incelenmesi sonucunda, Tebligat Kanunu'nda yapılan değişiklikler hakkında bilgilendirme yapılmıştır. Kanuna göre, muhatabın adres kayıt sistemine doğrudan tebligat yapılamamaktadır. İlk tebligat bilinen veya gösterilen en son adrese yapılmalıdır. Eğer muhatap bu adreste bulunmazsa, tebliğ memuru Kanun ve Yönetmeliğe uygun olarak tebliğ işlemlerini yerine getirmelidir. Eğer muhatap sürekli olarak değişen adresleri sebebiyle bulunamazsa, evrak geri gönderilir ve açık mavi renkli zarfla adres kayıt sistemi üzerinden tebligat yapılabilir. Kararda, muhatabın savunma hakkını kısıtlayacak şekilde doğrudan doğruya 21/2 kanun maddesi uyarınca tebligat yapılamayacağı belirtilmiştir. Kararın sonunda, davalılardan bazılarının mirasçılık belgesi ve diğer kayıtlarının dosyaya eklenerek temyiz incelemesi yapılması için dosyanın mahkemesine iade edilmesine karar verilmiştir. Kanunlara göre tebligat işlemlerinin yapılması esasına göre hazırlanmış bu kararda, Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/2 maddelerine ayrıntılı şekilde değinilmiştir.
14. Hukuk Dairesi 2016/18269 E. , 2020/5709 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. 1) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. 2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir. Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince, 1- Davalı ...’a tebliğe çıkarılan gerekçeli karara ait tebligat parçasının arkasına posta memuru tarafından “Belirtilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olması sebebiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca evrak mahalle muhtarlığına teslim edilmiştir” ibaresi yazılmak suretiyle doğrudan tebliğ edildiği anlaşıldığından, gerekçeli kararın ...’a 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebligat yapılarak yasal temyiz süresinin beklenilmesi, 2- Ayrıca birleştirilen dava dosyasında ve gerekçeli kararda davalı olarak yer alan ..., ..., ..., ..., ... ve ...’in dava ve taşınmaz ile ilgisini gösterir mirasçılık belgesi ile diğer kayıtların temin edilerek dosya kapsamına alındıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 01.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.