Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2011/16962 Esas 2012/610 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/16962
Karar No: 2012/610
Karar Tarihi: 12.01.2012

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2011/16962 Esas 2012/610 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2011/16962 E.  ,  2012/610 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A YK A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde; davalının, davacıyı müşterek bebekle evden kovduğunu, aile birliğinin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmediğini, belirterek ayrı yaşamada haklılık nedeniyle davacı için 400 TL ve davacı yanında bulunan müşterek çocuk için 200 TL tedbir nafakasının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, ayrı yaşamakta haklı olduğunu kanıtlayamayan davacının tedbir nafakası talebinin reddine, çocuk için talep edilen nafakanın kabülüne karar karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    TMK.nun 197. maddesine göre: "Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.
    Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa, hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin malların yönetimine ilişkin önlemleri alır.Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yasamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi üzerinde de yukarıdaki istemlerde bulunabilir." Somut olayda davacı, ayrı yaşamakta haklılık olgusuna dayalı olarak tedbir nafakası isteminde bulunmuş ve bu iddiasını tanık beyanları ile de kanıtlamıştır. O halde, davacının ayrı yaşamada haklı olduğu kabul edilerek "hakkaniyet" ölçüsüne uygun bir miktar tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu istemin tümüyle red edilmesi, ayrıca müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın başlangıç tarihinin hükümde belirtilmemesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12/01/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.