4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10862 Karar No: 2019/2811 Karar Tarihi: 14.05.2019
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/10862 Esas 2019/2811 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/10862 E. , 2019/2811 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/01/2013 ve 27/04/2015 gününde verilen dilekçeler ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/03/2016 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından duruşmasız olarak incelenmesi ise davacı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 14/05/2019 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı vekili Avukat . .. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisideki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava ve birleşen dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalının doktor olduğunu, dava dışı hastanın hatalı tedavi nedeniyle ... Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde vefat ettiğini, müteveffanın mirasçıları tarafından müvekkili idare aleyhine ... 2. İdare Mahkemesinin 2010/873 esas sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat istemli dava açıldığını ve istemin kısmen kabulüne karar verildiğini, davalının olayda kusurlu olduğunu belirterek müvekkili idare tarafından müteveffanın yakınlarına ödenen tutarın davalıdan rücuen tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davalının uzman çocuk doktoru olduğu, olay günü altı yaşındaki çocuğun boğaz ağrısı ve yüksek ateşten dolayı hastanenin acil servis bölümüne başvurduğu, dava dışı acil doktorunun hastanın yatışına karar verdiği, davalı doktorun ise çocuğu uzaktan takip ettiği, hastanın solunum cihazına bağlandığı ve kusmuğunu yutarak vefat ettiği, davalının ... 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/411 esas sayılı dosyası ile taksirle öldürme suçundan cezalandırıldığı; fakat Yargıtay 12. Ceza Dairesinin ilamıyla eylemin görevi ihmal suçunu oluşturduğu gerekçesiyle kararın bozulması üzerine davalının görevi ihmal suçundan cezalandırıldığı anlaşılmaktadır. Davaya konu olayla ilgili olarak; mahkemece Adli Tıp Kurumundan alınan raporda; "kusurlu eylemle ölüm arasında kesin bir illiyet bağı kurulamayacağının", yine mahkemece bilirkişi kurulundan alınan rapor ile ceza yargılaması sırasında alınan raporda ‘‘davalının kusurlu olmadığının’’ belirtildiği anlaşılmakla, davalının görevi ihmal eylemiyle çocuğun ölümü arasında uygun nedensellik (illiyet) bağı bulunmadığından davanın ve birleşen davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve davalı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.