20. Hukuk Dairesi 2011/16503 E. , 2012/1205 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... mirasçıları ve katılan ... vekilleri olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 220 ada 48 parsel sayılı 55190,58 m² yüzölçümündeki ve zeytinlik niteliğindeki taşınmaz, 1938 tarih 465, 466 ve 467 sayılı vergi kayıtları uygulanarak ve Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı ... tarafından Hazine, Orman Yönetimi ve ... köyü tüzelkişiliği aleyhine açılmış olan tescil davası kadastro mahkemesine devredilmiştir. Yargılama sırasında ... davaya katılmıştır. Mahkemece çekişmeli 220 ada 48 sayılı parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... mirasçıları vekili ve katılan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1967 yılında Küre Serisi Devlet Ormanında yapılıp 1968 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın seri usulde yapılan orman kadastrosunun dışında kaldığından orman kadastrosunun yapılmış sayılamayacağı kabul edilerek, eski tarihli memleket haritasına göre evveliyatının orman olması nedeniyle orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1967 yılında Küre Serisi Devlet Ormanına ilişkin yapılıp kesinleşen orman kadastrosuna yönelik Orman Yönetimi tarafından tahdide itiraz davası ile çekişmeli taşınmaza ilişkin tahdit sınırının belirlenip belirlenmediği değerlendirilmemiş, komşu 220 ada 49 sayılı parselin tespitine esas alınan 21.12.1994 tarih cilt 210, sayfa 70 sıra 2 sayılı tapu kaydının Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 16.03.1960 gün 1956/1094-141 sayılı kararı ile yeniden tescili suretiyle oluştuğundan ilgili dosyası getirtilmemiş, dava konusu taşınmazın tespitine esas alınan vergi kayıtlarının bu taşınmaz yönünden de uygulanıp uygulanmadığı denetlenmemiş, uygulanması halinde dava konusu taşınmazı miktar fazlası konumda bulunup bulunmadığı değerlendirilmemiştir.
Mahkemece, dayanak vergi kayıtları, dayanak vergi kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel tutanak ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev
yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli yer ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan; bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, kesinleşmiş orman kadastrosu ve Kadastro Mahkemesinin 1969/294 - 1977/912 sayılı dosyası arasında bilirkişi ...tarafından düzenlenen kroki, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, dayanak vergi kaydı genişletilebilir sınırları da içerdiğinden, komşu kayıtlardan yararlanmak ve sabit sınırdan başlamak üzere yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Yasanın 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli; asıl taşınmazın kapsamı orman veya ormandan açma değil ise, miktar fazlasının, sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapmak suretiyle oluştuğu kabul edilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar ve katılanın temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 06/02/2012 günü oybirliği ile karar verildi.