11. Ceza Dairesi 2018/546 E. , 2019/1715 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Hükmün açıklandığı 04.11.2014 tarihli duruşmada, sanığın davanın görüldüğü yer mahkemesinin yargı çevresi dışında Silivri 4 Nolu Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu, duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar da alınmadan, sanığın duruşmaları kendiliğinden takip etme olanağı bulunmadığı dikkate alınarak, sanığın 5271 sayılı CMK"nin 193. maddesinin 1. fıkrası ile 196. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, son oturumda bizzat hazır bulundurulması veya SEGBİS yöntemi ile bağlantı kurulması sağlanıp, yüzüne karşı hüküm verilmesi gerektiği gözetilmeden, SEGBİS sisteminin yıldırım düşmesi sebebiyle arızalı olduğundan bahisle yokluğunda yargılamaya devam edilip hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2- Kabule göre de;
a) Sanık hakkında Kütahya Cumhuriyet Başsavcılığının 13.01.2009 tarihli 2009/133 esas sayılı iddianamesi ile bir örgüt faaliyetleri kapsamında gümrük mevzuatına aykırı olarak yurda sokulmuş veya hırsızlık konusu ya da gerçekte var olmayan ...ve ... plaka sayılı araçların sahte evraklarla Kütahya Trafik Tescil Şube Müdürlüğünde tescil ettirildiği ve Kütahya Cumhuriyet Başsavcılığının 04.06.2008 tarihli 2008/1319 esas sayılı iddianamesi ile ... plaka sayılı aracın sahte evraklarla tescili ve nakil ile... plaka alması eylemleri nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan açılan davada; dosya içerisindeki belgelerin incelenmesinden ve UYAP sisteminden yapılan kontrolde, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle mahkûmiyetine karar verilmiş ve derdest olan kamu davaları bulunduğu, sanık hakkında 16.07.2008 tarihli iddianame ile İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/313 esas sayılı dosyasında, sanığın örgütlü olarak aynı nitelikteki sahtecilik suçlarından dava açıldığı, incelemeye konu dosyamızdaki eylemlerinden... ve ... plakalı araçların sahte belgelerle tescili nedeniyle sahtecilik suçlarından bu dosyada da dava açıldığının, bu dosyanın İstinaf incelemesi neticesinde iade edildiğinin anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarihli 2013/11-397 Esas ve 2014/202 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulün etkilenmeyeceği; zincirleme suça dahil olan bir suçtan dolayı, bu durum gözetilmeksizin mahkûmiyet hükmü verilmiş ve kesinleşmiş ise, zincirleme suça konu ikinci suçla ilgili olarak, kesinleşen hükme konu fiil de göz önüne alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle yeni bir hüküm kurulup, kesinleşen hükümdeki sonuç cezanın mahsubu gerekeceği dikkate alınarak; sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle mahkûmiyetine karar verilmiş ve derdest olan kamu davaları bulunduğunun anlaşılması karşısında; fiil tarihleri de dikkate alınarak, hukuki kesintinin iddianame tarihi itibarıyla oluşacağı gözetilip sanığın eylemlerinin ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının icrası kapsamında zincirleme biçimde mi işlendiğinin değerlendirilmesi; mükerrer yargılama ve cezalandırılmanın önlenmesi bakımından, sanık hakkındaki diğer dosyalar araştırılıp, tespiti halinde onların ve İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2008/313 esas sayılı dava dosyaları getirtilip incelenerek mümkünse davaların birleştirilmesi değilse bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin dosya içerisine konulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği ve bazı eylemler nedeniyle mükerrer dava açıldığı gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması,
b)TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.