1. Hukuk Dairesi 2016/16923 E. , 2020/1793 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAHİ VE TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul - kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı Necla vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan babası ...’nun maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazını dava dışı oğlu ...’na bırakmak amacıyla davalılar ..., ..., ....’yi ara malik kılmak suretiyle dava dışı oğlu ...’nın birlikte yaşadığı davalı ...adına tescil ettirdiğini, ...’nın da taşınmazın .../... payını davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... ile ... davanın reddini savunmuş, davalı ... taşınmazın mirasbırakanla bir ilgisinin bulunmadığını belirtmiş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz bedelinin mirasbırakan tarafından ödendiği gerekçesi ile davalı ... yönünden tenkis isteğinin kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1931 doğumlu mirasbırakan ...’nun 02.05.2007 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davacı kızı ... ile dava dışı çocukları ..., ... ve ...’in mirasçı olarak kaldıkları, çekişme konusu ... ada ... (eski ... ada ...) parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına kayıtlı iken 01.02.1993 tarihinde davalı ... ’ye, ... tarafından da 23.11.1998 tarihinde davalı ...’ya satış suretiyle devredildiği, ...’nın da taşınmazın 5/6 payını üzerinde bırakıp 1/6 payını 23.05.2000 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı HMK 33. maddesi hükmü uyarınca olayları bildirmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ve ona uygun yasal düzenlemeyi tayin ve tespit ederek uygulamak mahkemeye aittir.
Eldeki davada, iddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesinin içeriği ve dosyadaki mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde gizli bağış iddiası ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunulduğu açıktır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişiler (davalılar) adına kaydettirmesi halinde 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulup bulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere; 01.04.1974 tarihli ½ sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi adına kaydettirmesi halinde, diğer bir söyleyişle bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı; koşulları var ise tenkis istenebileceği Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarihli 586/782; 21.9.1994 tarihli 248/538; 21.12.1994 tarihli 667/856; 11.10.1995 tarihli 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması da bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.
Somut olayda; çekişmeli taşınmaz mirasbırakan tarafından temlik edilmediğine göre olayda 01.04.1974 gün 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı açıktır.
Öte yandan; mirasbırakanın sağlığında, gerek 3. kişiden parasını ödeyerek almak suretiyle ve gerekse tarafından yaptığı bağış niteliğindeki kazandırmaların mirasbırakanın ölümünden sonra saklı payların zedelenmiş olduğunun saptanması halinde, muris muvazaasına ilişkin iddianın dinlenemeyeceği, koşullarının varlığı halinde bu kazandırmaların 4721 sayılı TMK"nun 560 ila 571. maddelerinde öngörülen tenkis davasına konu edilebileceği açıktır.
Ne var ki; eldeki davada satış bedelinin mirasbırakan tarafından ödendiği iddiasının, HMK 190. ve TMK 6. maddeleri gereğince davacı tarafından mevcut deliller ile usulünce kanıtlanamadığı sonucuna varılmaktadır.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı ... vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine,12/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.