3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5547 Karar No: 2019/1972 Karar Tarihi: 04.02.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/5547 Esas 2019/1972 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir mahkumiyet hükmü temyiz edilmiştir. Sanık müdafiinin süresinde verdiği temyiz dilekçesi sanık sıfatına yönelik olup, katılan sıfatına yönelik olan temyiz dilekçesi ise süresinden sonra verilmiştir. Yapılan incelemede katılanın yaralanmasına ilişkin tüm tedavi evrakları, raporları, film ve grafileri ile birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevk edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca mahkeme hükmünde TCK'nin 62. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda karar verilmemesi ve hükmün ceza miktarı bakımından yanlış kanun maddesi gösterilmesi sebebiyle bozulmuştur. Kanun maddeleri ise 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi olarak belirtilmiştir.
3. Ceza Dairesi 2018/5547 E. , 2019/1972 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece, bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık ... müdafiinin süresinde verdiği temyiz dilekçesinin sanık sıfatına yönelik olduğu, katılan sıfatına yönelik olan 27.04.2018 tarihli temyiz dilekçesini ise süresinden sonra verdiği bu nedenle ... müdafiinin temyiz talebinin sanık sıfatına yönelik olduğu, katılan ... vekilinin temyiz dilekçesini "katılan vekili" sıfatı ile verdiği ve dilekçenin sanık sıfatına yönelik talep içermediği anlaşılarak yapılan incelemede; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; 1) Katılanın yaralanmasına ilişkin ... Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalının 12.12.2013 tarihli raporunda, batın sol alt kadranda lateralde düzgün kenarlı 3x1 cm ve 2x1 cm laserasyon bulunduğu, hastanın izlem amacıyla servise yatırıldığı, medikal tedavi plandığı, medikal tedavinin 2. gününde herhangi bir komplikasyon gelişmemesi üzerine taburcu edildiğinin belirtilmiş olması karşısında, katılanın tedavisinin medikal olarak yapılması, olaydan iki gün sonra taburcu edilmiş olması, batın bölgesinde meydana gelen yaralanmaların periton zarını geçerek batına nafiz olup olmadığının raporda belirtilmemesi ve hangi yaralanmanın yaşamsal tehlikeye neden olduğu hususunda raporda açıklık olmaması karşısında, katılanın yaralanmasına ilişkin tüm tedavi evrakları, raporları, film ve grafileri ile birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevkedilerek yaralanmasının yaşamsal tehlikeye neden olup olmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilip giderilemeyeceği hususunda rapor aldırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2) Dairemizin 2016/8853 Esas, 2017/3233 Karar sayılı ilamı ile hükmün, sanık hakkında yasal olmayan gerekçe ile TCK"nin 62. maddesinin uygulanmaması nedeniyle bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada sanık müdafiinin lehe hükümlerin uygulanması talebinde bulunması nazara alınarak, sanık hakkında TCK"nin 62. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda karar verilmemesi gerektiği gözetilmeden, bu husus kararda tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, 3) Sanık hakkında kurulan hükümde, ceza miktarı bakımından kazanılmış hak nedeniyle uygulama yapılırken, kanun maddesinin 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi yerine, 5271 sayılı CMK"nin 307/4. maddesi şeklinde hatalı gösterilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun BOZULMASINA, 04.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.