Esas No: 2019/526
Karar No: 2021/1547
Karar Tarihi: 16.03.2021
Danıştay 8. Daire 2019/526 Esas 2021/1547 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/526
Karar No : 2021/1547
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Muğla İli, Fethiye İlçesi, ... Mahallesi, ... Ada ... parsel numarasında kayıtlı taşınmazın, 1980 yılından önce orman vasfını yitirdiği, hatta hiçbir zaman orman niteliğini barındırmadığı iddiasıyla, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesinde tanımlı vasfa sahip alan olarak tespit edilmesine yönelik davacı tarafından yapılan 19/09/2016 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı karar ile; dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde dava açarak tutanakların yargısal denetiminin yapılabileceği, kadastro tutanaklarının ilan tarihinin 2009 yılı olduğu göz önüne alındığında, henüz bu sürenin geçirilmemiş olduğu, kadastrosu yapılmış ve orman olarak gösterilmiş taşınmazın niteliği konusunda uyuşmazlık varsa, mevzuatta çözümün yargı yoluyla yapılacağının düzenlendiği, idarenin orman kadastrosu yapılması işinin niteliği ve sistematiği gereği münferit bir taşınmazın vasfının yeniden değerlendirmesini yapmaya idari yargı kararıyla zorlanamayacağı, haliyle davacının anılan taşınmazın orman vasfını yitirdiğinden bahisle niteliğinin değiştirilmesine yönelik yaptığı başvurunun zımnen reddedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu orman vasfını yitirmiş olan yerin, kendisi tarafından 1976 yılında, araziyi kullanmakta olan ... adlı kişiden ... , ..., ... ve Köy Muhtarı ...'nin huzurunda yapılan satışla satın alındığı, ancak resmi kayıtlarda orman arazisi olarak tasnif edilmiş olması sebebiyle kullanılamadığı, senedinin bulunduğu, talepleri doğrultusunda idarece komisyon kurularak yeniden inceleme yapılmadığı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava, Muğla İli, Fethiye İlçesi, ... Mahallesi, ... Ada ... parsel numarasında kayıtlı taşınmazın, 1980 yılından önce orman vasfını yitirdiği, hatta hiçbir zaman orman niteliğini barındırmadığı iddiasıyla, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesinde tanımlı vasfa sahip alan olarak tespit edilmesine yönelik davacı tarafından yapılan ... tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6831 Sayılı Orman Kanununun 11. maddesinde "Orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanakların askı suretiyle ilanı, ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak, harita ve kararlara karşı askı tarihinden itibaren altı ay içinde kadastro mahkemelerine, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemeye müracaatla sınırlamaya ve 2. maddeye göre orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine Çevre ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü ve hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler itiraz edebilir. Bu müddet içinde itiraz olmaz ise komisyon kararları kesinleşir. Bu süre hak düşürücü süredir. Ancak, tapulu gayrimenkullerde tapu sahiplerinin, on yıllık süre içerisinde dava açma hakları mahfuzdur." hükmü yer almıştır.
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun "Kadastro tutanaklarının kesinleşmesi ve hak düşürücü süre" başlıklı 12. maddesinde ise; "30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava
açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir. Kadastro müdürü tarafından onaylanarak kesinleşen tutanaklar ile kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararları kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde tapu kütüklerine kaydedilir. Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. (Ek cümle: 25/2/2009-5841/2 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 12/5/2011 tarihli ve E.: 2009/31, K.: 2011/77 sayılı Kararı ile.) Kadastrosu tamamlanan çalışma alanı içerisinde kalan eski tapu kayıtları, işleme tabi kayıt niteliğini kaybederler. Bu kayıtlara dayanılarak kadastro ve tapu sicil müdürlüklerinde işlem yapılamaz. Kesinleşmemiş tutanaklar herhangi bir nedenle tapuya tescil edilmişse, iddia ve taşınmazın niteliğine bakılmaksızın, taşınmazı tescil tarihinden itibaren 20 yıl müddetle malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduranlar ile bunların akdi ve kanuni halefleri açılmış ve açılacak olan davalarda medeni kanunun tapuya itimat prensibinden yararlanırlar." hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; davacı ...'nın ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarih E: ..., K: ... sayılı dava dosyasında, işbu dava konusu taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle orman alanlarının işgali ile ormandan faydalanma ve orman içinde yerleşilmesi suçunu işlediğinden mahkumiyetine karar verildiği, taşınmazın orman olup olmadığını anlamak üzere Mahkemece yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi ile işbu dava konusu taşınmazın orman olduğunun belirtildiği, taşınmazın bulunduğu alanı da kapsacak şekilde sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ile bu ormanlarda ve evvelce sınırlaması yapılmış ormanlardaki 2/B uygulamalarına ilişkin olarak Muğla Valiliğinin ... tarih ve ... sayılı işlemi ile onaylanmış kadastro tutanaklarının 10/07/2009 tarihinde ilan edildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta, dava konusu taşınmazı kapsayacak şekilde kesinleşmiş orman sınırının mevcudiyetine rağmen, davacı tarafından davalı idareden taşınmazın vasfının bilirkişi incelemesi yapılarak yeniden tespit edilmesinin talep edildiği görülmekte olup, yukarıdaki mevzuat hükümlerinden orman sınırı kesinleşmiş olan yerlerde, taşınmazın orman olmadığından bahisle orman sınırının yeniden belirlenmesi istemiyle yapılan başvuruların reddine ilişkin işlemlere karşı açılan davalarda adli yargı yerlerinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince davanın görev yönünden reddi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmaktadır.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 16/03/2021 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.