Esas No: 2021/18296
Karar No: 2022/3205
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/18296 Esas 2022/3205 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/18296 E. , 2022/3205 K."İçtihat Metni"
I-TALEP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.09.2021 tarih ve 2021/95552 sayılı yazısı ile; FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/10/2019 tarihli ve 2019/23430 soruşturma, 2019/92357 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı müteakip, yeni delil elde edildiğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verilerek şüpheli hakkında dava açılması yönünde gerekli iznin verilmesi talebinin reddine ilişkin Antalya 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/04/2021 tarihli ve 2021/1726 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, merciince itiraza konu 21/10/2019 tarihli ve 2019/23430 soruşturma, 2019/92357 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilmiş olduğu ve bu kararı kaldırmaya yetkili olmadığından bahisle talebin reddine karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 172/2. maddesinde, "Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz" hükmüne nazaran,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 31/10/2017 tarihli ve 2017/15-186 esas, 2017/450 karar sayılı ilamında, "...01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK'nun 172. maddesinin ikinci fıkrasıyla, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra, yeni bir delil meydana çıkmadan Cumhuriyet savcısınca kendiliğinden kamu davası açılamayacağı hüküm altına alınmış, ancak 06.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 680 sayılı KHK ile ayrıca, elde edilen yeni delilin kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak nitelikte olması ve sulh ceza hakimliğince bu konuda bir karar verilmesi şartlarına bağlanmıştır." şeklinde belirtildiği üzere,
Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilip söz konusu kararın kesinleşmesinden sonra, yeni delil ortaya çıkmadıkça ve bu hususta ilgili hakimlikçe bir karar verilmedikçe aynı fiilden dolayı kamu davası açılmasının mümkün olmadığı, yeni elde edilen delilin kamu davasının açılmasına yeterli şüphe doğuracak nitelikte olması halinde soruşturma makamı tarafından ilgili sulh ceza hâkimliğinden izin alması gerekeceği, merci tarafından verilecek bu kararın kovuşturmasızlık kararına yönelik itiraz olarak değil kamu davasının açılmasına yönelik izin olarak değerlendirilmesi gerektiği dolayısıyla 5271 sayılı Kanun'un 172/2. maddesinde düzenlenen bu iznin soruşturmanın yürütüldüğü yer merciinden istenilebileceği nazara alındığında,
Şüpheli hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca evvelce yapılan soruşturma sonucunda 21/10/2019 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar karar verildiği,
Konya Cumhuriyet Başsavcılığının, 2017/74434 soruşturma numaralı dosyasından şüpheli sıfatıyla beyanı alınan ... ... ...'in, inceleme konusu dosyadaki şüpheli ile ilgili olarak teşhis ve örgüt evinin abisi olduğu yönündeki beyanları sonrası, anılan Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarı üzerine, şüphelinin ikametinin bulunduğu Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli hakkında soruşturmaya başlandığı, evvelce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinin anlaşılması üzerine de, şüpheli hakkındaki teşhis ve beyanların yeni delil olarak değerlendirilmek suretiyle anılan kovuşturmasızlık kararının kaldırılması ve dava açılması yönünde gerekli iznin verilmesi talep edilmiş olmakla, merciince 5271 sayılı Kanun'un 172/2. maddesi anlamında esasa ilişkin bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 26/07/2021 gün ve 94660652-105-07-13621-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmiştir.
II- OLAY :
Konya Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü, TSK mahrem yapılanmasına yönelik yürüttüğü, 2017/74434 sayılı soruşturma kapsamında; etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini beyanla, müdafii eşliğinde kollukta verdiği ifadesinde özetle; Konya'da üniversite hazırlık sınıfını okuduğu 2004-2005 yıllarında ve ikinci sınıfı okuduğu 2007-2008 yıllarında birlikte örgüt evlerinde kaldığını ve süreçte şahsa ev abiliği yaptığını; ancak daha sonrasında şüphelinin kaldıkları evden alınıp, ev abisi olarak örgüte ait bir başka evden sorumlu, ev abisi olduğu hususunda hakkında beyan ve fotoğraftan teşhiste bulunan ... kod adlı ... ... ...'in, bahse konu 06.01.2018 tarihli ifadesi ve 07.01.2018 tarihli teşhisini içerir tahkikat evrakının, 20.02.2020 tarih ve 2018/61671 soruşturma sayılı yazı ile ikamet bilgilerine istinaden ihbar mahiyetinde değerlendirilmek üzere Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine müteakip, 2020/15283 soruşturma sayısına kayden şüpheli ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan soruşturma başlatılmıştır.
Süreçte aynı suçtan şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğinin tespitine müteakip 17.12.2020 tarihli müzekkere ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından, 2019/23430 soruşturma numaralı dosyada verilen KYOK kararının yürütülen soruşturmaya esas olarak gönderilmesi istenilmiştir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 24.12.2020 tarihli yazısı ile şüpheli hakkında verilen KYOK kararı, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. 21.10.2019 tarih, 2019/23430 soruşturma ve 2019/92357 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararda özetle; polis memuru iken görevden uzaklaştırılan, ikametinde yapılan aramada bir kısım dijital materyallere el konulan, 2009 yılında Konya'da üniversiten mezun olduktan sonra işsiz kaldığından, maddi nedenlerle bir dönem Sabah dershanesinde çalıştığını ancak örgüt ile irtibatlı toplantılara katılmadığını, himmet vermediğini, yaşadığı fikir ayrılıkları nedeni ile de işten ayrıldığını belirterek atılı suçlamayı kabul etmeyen şüpheli hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yapılan soruşturma neticesinde, örgütle iltisaklı iş yerinde çalıştığına dair SGK kaydı bulunmakta ise de ByLock kaydının bulunmaması, Bank Asya'da hesap açma kaydının veya para artışının olmaması, örgütün tepe yöneticileri ile irtibatına ilişkin bir veri bulunmaması, ele geçen dijital materyallerde suçla ilgili veriye rastlanılmaması, 17-25 Aralık sürecinden sonra örgütle irtibat veya iltisaklı olduğuna dair bilgi, belge veya delile rastlanılmadığından müsnet suçu işlediğine yönelik kamu davası açmaya yeterli delil elde edilemediğinden kovuşturma yapılmasına yer olmadığına, 2017/7453 sayılı emanet makbuzuna kayıtlı materyallerin şüpheliye iadesine, imajların ise delil olarak saklanmasına karar verildiği belirtilmiştir.
İş bu KYOK kararına konu soruşturma evrakı incelendiğinde; ... İlçe Emniyet Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görev yapmakta iken FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisakı nedeni ile görevden uzaklaştırılan ve sonrasında ihraç edilen ve 04.10.2016 tarihinde mesaide iken yakalamasının yapılarak gözaltına alınan şüpheli hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/23430 soruşturma sayılı tahkikat kapsamında ele geçen SD kartta yer alan tespitlere dair veri inceleme raporunun celp edildiği, havuz sorgulamalarının yapıldığı görülmüştür.
15.02.2021 tarihinde gözaltına alınması kararı verilen şüpheli, 16.02.2021 tarihinde Serik ilçesinde çalıştığı petrol istasyonunda yakalanıp, gözaltına alınmıştır.
18.02.2021 tarihinde, müdafii eşliğinde, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini, atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek, kollukta ifadesini veren şüpheli, ... ... ...'in hakkında verdiği ifadesini ve veri inceleme raporlarında yer alan tespitleri kabul etmemiştir.
19.02.2021 tarihli fezlekede, örgüt içerisinde yer aldığı, eğitim hayatı boyunca örgüt evlerinde kaldığı ve örgüte müzahir kurumlarda çalıştığı, örgüt içi atamaya tabi tutulduğu ve emniyet teşkilatı içerisine sızdırıldığı, süreçte suçlamaları redderek örgütün izlediği inkar politikası doğrultusunda hareket ettiği kanaatinin hasıl olduğu, atılı suçtan kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen ve örgüt içerisinde uzun bir zaman bulunmasına rağmen sadece dört kişiyi teşhis ederek aslında örgüt mensuplarının deşifresini önlediği belirtilmek sureti ile şüpheli hakkında tanzim olunan tahkikat evrakları Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. İhbara konu olan ifade haricinde, tanzim olunan diğer tahkikat evraklarında ise özetle; veri inceleme raporunda yer alan bilgilere istinaden örgütün emniyet teşkilatı içerisinde bulunan mahrem yapılanmasına ilişkin mahrem sorumlu detay sorgulama ve mahrem sorumlu tespit raporları ile araştırma tutanaklarının bulunduğu, bahse konu verilerde zümre başkanı ve vekil olarak belirtilen kişiler ile bu kişilere bağlı şahısların tespit edildiği ve de şüphelinin HTS kayıtlarından, bu kişilerle ayrıca haklarında atılı suçtan işlem yapılan veya bylock kullanan kişilerle irtibatlarının belirlendiği görülmüştür.
Cumhuriyet Başsavcılığında 19.02.2021 tarihinde, müdafii eşliğinde alınan ifadesinde şüpheli ... atılı suçlamaları kabul etmemiş, kollukta verdiği ifadesini tekrar ettiğini beyan etmiştir. Adli kontrol kararı verilmesi istemi ile sevki yapılan şüpheli, müdafii eşliğinde, 19.02.2021 tarihinde, 2021/139 sorgu sayısı ile Antalya 6. Sulh Ceza Hakimliğinde yapılan sorgusunda da emniyet ve savcılıkta verdiği ifadelerini tekrar ettiğini, atılı suçlamayı kabul etmediğini ve örgüt üyesi olmadığını beyan etmiştir. Yapılan sorgu sonunda şüphelinin adli kontrol altına alınmasına karar verilmiştir.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 06.03.2021 tarih, 2020/15283 soruşturma ve 2021/95 karar sayılı ayırma kararı ile silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan şüpheli hakkında yürütülen soruşturma kapsamında, evrakının tefriki ile soruşturma defterinin 2021/15809 numarasına kayıt edilmesine karar verilmiştir.
12.04.2021 tarihli yazısı ile Cumhuriyet Başsavcılığınca, Antalya Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinden özetle; silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yürütülen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/23430 soruşturma nolu dosyasında hakkında delil yetersizliği nedeni ile 21.10.2019 tarih, 2019/92357 karar sayılı KYOK kararı verilen ve sonrasında da Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca aynı suçtan yürütülen soruşturmada işlem yapılan ... ... ...'in teşhisine istinaden yapılan ihbar üzerine başlatılan soruşturmada, 16.02.2021 günü yakalanıp, gözaltına alınan, örgütle iltisakına dair başkaca bilgilerde bulunan, 19.02.2021 tarihinde mevcutlu olarak sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliğince adli kontrol altına alınarak serbest bırakılan şüpheliye yönelik fezlekede belirtilen tespitler yeni delil niteliği taşıdığından, şüpheli hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kovuşturmasızlık kararının CMK'nın 172/2. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilerek, dava açılması yönünde gerekli iznin verilmesi talep edilmiştir.
Antalya 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 12.04.2021 tarih, 2021/1726 D. İş sayılı kararı ile itiraza konu kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verildiği, 5271 sayılı kanunun 162. ve 172/2. maddeleri birlikte nazara alındığında kararın kaldırılmasına ilişkin değerlendirme yapılmasında yetkili olunmadığı anlaşıldığından talebin reddine ve dosyanın gereği için Başsavcılığa iadesine, kesin olarak, karar verilmiştir.
UYAP sistemi detaylı evrak işlem kütüğü bilgilerine göre karar, elektronik imza ile 26.04.2021 tarihinde imzalanmıştır.
Cumhuriyet Başsavcılığının 28.04.2021 tarihli yazısı ile özetle; uygulamada madde kapsamında yapılan talepler ve alınan kararların önceden verilen kovuşturmasızlık kararının kaldırılması şeklinde olduğu görülmekte ise de aslında maddenin kovuşturmasızlık kararının kaldırılmasını düzenlemediği, düzenlemenin aynı olayla ilgili aynı suçtan dava açılmaması şeklinde ki kesin hüküm etkisini bertaraf ettiği belirtilerek, kovuşturmasızlık kararının nasıl kaldırılacağının CMK'nın 173. maddesinde ayrıntılı şekilde düzenlendiğini, bu düzenlemede dahi kararın kaldırılmasından söz edilmediğini, bu durumda sonradan elde edilen yeni delil ile ilgili CMK'nın 172/2 hükmünün bir dava şartı olduğunu ve TCK'nın 299/3 maddesinde düzenlenen dava şartından tek farkının ise karar merciilerinin ayrı olması olduğunu, CMK'nın 172/2. hükmü gereğince dava izni verilmesinin hakimliğin görev ve yetkisinde olduğundan, kanuna farklı anlam yükleyerek talebin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle kararın kaldırılarak, şüpheli hakkında dava açılması yönünde gerekli iznin verilmesi, aksi takdirde dosyanın itirazen incelenmek üzere merciiye gönderilmesi talep olunmuştur.
30.04.2021 tarihli müzekkere ile Antalya 4. Sulh Ceza Hakimliğince değişik iş kararında herhangi bir değişiklik yapılmasına yer olmadığı belirtilerek, dosyanın itiraz hususunda karar verilmek üzere, Antalya 5. Sulh Ceza Hakimliğine gönderilmesine karar verilmiştir.
Antalya 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 03.05.2021 tarih, 2021/2401 değişik iş sayılı kararı ile Sulh Ceza Hakimliklerinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 172 ve 173. maddelerine göre verdiği kararların kesin nitelikte olduğu, kanun yararına bozma olağanüstü kanun yoluna başvurulabileceği, itiraza konu Antalya 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 12.04.2021 tarih, 2021/1726 D.İş sayılı kararının bu anlamda kesin nitelikte olduğundan Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine, soruşturma dosyasının Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, kesin olarak karar verilmiştir.
Cumhuriyet Başsavcılığı 07.06.2021 tarihli yazısı ile Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden, Antalya 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 12.04.2021 tarih, 2021/1726 D. İş sayılı kararının kanun yararına bozulması ihbarında bulunulmuştur.
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, 26.07.2021 tarih ve 94660652- 105- 07- 13621-2021-KYB sayılı yazısı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Antalya 4. Sulh Ceza Hakimliğinin 12.04.2021 tarihli ve 2021/1726 değişik iş sayılı kararının bozulmasını istemiştir.
III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şüpheli hakkında başka yer Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, yeni delil elde edildiğinden bahisle kaldırılmasına yönelik Cumhuriyet savcısınca yapılan istemin, yetkili olunmadığından bahisle reddine dair verilen kararda isabet bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmakta ise de öncelikle uyuşmazlığı inceleme görevinin iş bölümü esaslarına göre Dairemizin görevine girip girmediğinin tartışılmasına ilişkindir.
IV- HUKUKİ DEĞERLENDİRME;
Konu ile ilgili yasal düzenleme ve İş Bölümü hükümleri şöyledir:
1- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu
Dairelerin görevleri:
Madde 14 –(Değişik: 9.2.2011-6110/8 md.)
...
Ceza dairelerinde:
a) (Değişik: 18.6.2014-6545/31 md.) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.
2- Yargıtay Büyük Genel Kurulunun İş Bölümüne İlişkin 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı Kararı;
II) YARGITAY CEZA DAİRELERİ İŞ BÖLÜMÜ
A) ORTAK HÜKÜMLER
1)Bu iş bölümündeki düzenlemeler, yürürlüğe girdiği tarih dâhil olmak üzere tebliğnamesi bu tarihten sonra tanzim olunan işler için geçerli olup temyiz incelemesi bu iş bölümüne göre görevli bulunan ceza dairesi tarafından yapılır.
2) İş bölümünün yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler, iş bölümündeki düzenlemeler esas alınarak görevli ceza dairesine gönderilir.
...
5) Ceza Dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde, mahkûmiyet kararlarında mahkeme hükmündeki, mahkûmiyet dışındaki kararların temyiz incelemesinde ise iddianame, varsa görevsizlik kararı ya da diğer dava açan belgedeki nitelenen suç esas alınır.
B) CEZA DAİRELERİNİN GÖREVLERİ
BEŞİNCİ CEZA DAİRESİ
...
Yargı yeri belirlemeleri ve dava nakli.
Yukarıda yer verilen Dairelerin görev ve iş bölümüne dair düzenlemelerin sarahatine, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilmesi nedeni ile 5271 sayılı Kanunun 162. ve 172/2. maddeleri birlikte nazara alındığında kararın kaldırılmasına ilişkin değerlendirme yapmaya yetkili olunmadığı gerekçesi ile verilen karara dayanak hükümdeki vasıflandırmaya nazaran, işin incelemesinin Resmi Gazete'de yayımlanan Yargıtay Büyük Genel Kurulunun İş Bölümüne ilişkin 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı Kararı uyarınca, Yüksek 5. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşılmakla Dairemizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
V-SONUÇ: Açıklanan nedenlerle,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.09.2021 tarih ve 2021/95552 sayılı istemi ile ilgili incelemenin, Resmi Gazete'de yayımlanan Yargıtay Büyük Genel Kurulunun İş Bölümüne ilişkin 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı Kararına göre Yüksek 5. Ceza Dairesinin görevine girdiğinden, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Dosyanın Yüksek Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderilmesine 01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.