15. Hukuk Dairesi 2020/2339 E. , 2021/1541 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl davada kira alacağı, arsa sahibi tarafından ödenen arsanın emlak vergilerinin bedeli, cezai şart ve arsa üzerindeki binanın sözleşme ile birlikte yıkılmasından ve ağaçların kesilmesinden dolayı binanın ve ağaçların bedelinin tahsili, bozma ilamından sonra açılıp asıl dava ile birleştirilen ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/94 esas sayılı davasında da kira bedeli ve kesilen ağaçların bedelinin tahsili talep edilmiş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın zamanaşımı yönünden reddine dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Hükmüne uyulan Daire’mizin 28.06.2018 gün 2018/984 esas, 2018/2764 karar sayılı bozma ilamında; hükme esas alman 26.04.2016 tarihli ek bilirkişi raporunda davalı yüklenicinin sözleşmeye dayalı olarak davacı yararına bir kısım faydalı iş ve imalatlar yaptığı ve bunların bedelinin de 5.822,85 TL olarak hesaplandığı, ek bilirkişi raporunda hesaplanan bu alacağın davacı arsa sahibinin istemekte haklı olacağı alacak miktarından mahsup edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gereğine işaret edilmiştir.Mahkemece bozmaya uyulduğuna göre, usuli kazanılmış hak ilkesi uyarınca bozma doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılıp karar verilmelidir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 09.05.1960 gün, 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararma göre bozmaya uyulmakla bozmada belirtilen hususlar lehine olan taraf için usuli kazanılmış hak teşkil eder. Bozma ilamına uyan yerel mahkeme bozma kararı uyarınca inceleme ve araştırma yapmak zorundadır. 6100 sayılı HMK’da da usuli kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de bu ilkenin uygulanması gerekliliği HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir.
Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usuli kazanılmış hak” ya da “usuli müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarih 1987/2-520 esas, 1988/89 karar sayılı ilamında “Mahkemenin bozma kararma uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri
aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usuli kazanılmış hak denilmektedir...” şeklinde tanımlanmıştır.Bu durumda bozma ilamında “ek bilirkişi raporunda hesaplanan 5.822,85 TL alacağın davacı arsa sahibinin istemekte haklı olacağı alacak miktarından mahsup edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi” gerektiğinin belirtilmesine rağmen mahkemece davacı arsa sahibinin cezai şart alacağı olarak belirlenen 9.998,00 TL’nin bozma kapsamı dışında kalıp kesinleştiği gerekçesiyle bu miktardan ek bilirkişi raporunda hesaplanan 5.822,85 TL mahsup edilmeksizin karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 08.04.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.