19. Hukuk Dairesi 2018/2836 E. , 2020/695 K.
"İçtihat Metni"TEMYİZ İNCELEMESİ YAPILAN KARARIN
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası hakkında ilk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne yönelik hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalının istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında toplam bedeli 423.628,61 TL olan 13 adet fatura düzenlendiğini, bunlardan 7 adet fatura bedeli 220.078,61 TL’nin ödendiğini toplamı 203.550,00 TL olan 6 adet bakiye fatura bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalının itirazının haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, borcun sebebi olarak gösterilen faturaların gerçeği yansıtmadığını, fatura konusu malların davalıya teslim edilmediğini, davalı şirket çalışanlarının gerçekte şirkete ürün teslimi yapılmadığı halde faturaları davalının ticari defterlerine işlediklerini, 220.078,61 TL’ nin de borçlu olunmadığı halde ödendiğini, faturaların muvazaalı ve muhteviyatı itibarı ile yanıltıcı düzenlendiğini, davalıyı zarara uğratan şirket görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, ceza soruşurmasının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine ve davalı lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı defterlerinde davacı tarafından 13 adet fatura kaspamındaki 423.628,61 TL bedelli ürünün davalıya teslim edildiğinin kayıtlı olduğu, davalı ödemesinin toplam 220.078,61 TL olduğu, davacının davalıdan 203.550,00 TL alacak kaydının bulunduğu; davalı defterlerinde davacı tarafından 2013 yılı Mayıs, Haziran ve Eylül aylarında düzenlenen toplam 13 adet fatura kapsamında davacıya 423.628,61 TL borçlarının bulunduğunun kayıtlı olduğu, davalı tarafından toplam 220.078,61 TL ödeme yapıldığı, bunun dışında başkaca ödeme yapılmadığı, gerçek satışa ait olmadığı ileri sürülen 6 adet fatura hakkında ceza soruşturması sırasında davalının şikayeti olmadığı gibi içeriği itibari ile yanıltıcı fatura düzenlemek ayrı bir suç olduğu halde bu konuda şikayette bulunulmadığı, davalı şirket tarafından sadece kendi çalışanları hakkında şikayette bulunulduğu, davacı şirket yetkililerinin davalı çalışanları ile birlikte hareket ettikleri iddia edilmediği gibi bu konuda davacı çalışanları hakkında açılmış dava olmadığı, ceza davası sonucunda davalı çalışanlarının davalı şirkete zarar verdikleri kabul edilip mahkumiyet kararı verilse dahi, davalı defterinde ürün alımı olarak kayıtlı olan 6 adet fatura kapsamının davacıdan alınıp şirket işlerinde kullanılmamış olması halinde burada davacının sorumluluğundan söz edilemeyeceği, davalının zararı oluşmuş ise bunu kendi çalışanlarından tahsil etmesi gerektiğinden ceza yargılamasının sonucunun beklenilmesine gerek olmadığı, davacı alacağının kesin vadeyi içermediği, takipten önce ihtarname tebliğ edilip temerrüt gerçekleştirilmediği için icra takibinden önceki döneme ilişkin faiz talep edilemeyeceği, davacı alacağı likit olup davalı defterinde de borçlu olunduğu kayıtlı olduğu halde davalının haksız itirazı ile davacının alacağına ulaşması geciktirildiği gerekçeleri ile davanın kabulü ile asıl alacağın % 20"si oranında inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafından mal satışına ilişkin düzenlenen 13 adet fatura kapsamında 423.628,61 TL bedelli faturaların davacı ve davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının defter kayıtlarına göre bu faturalardan dolayı davacıya 220.078,61TL ödeme yapıldığı, kalan 203.550,00 TL tutarında borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, davalının defterindeki bu kayıtların davalı aleyhine delil oluşturduğu, bu aşamadan sonra davalının teslime karşı itirazda bulunamayacağı, davalı şirket tarafından ticari defterlerine kayıt edilip bedeli talep edilen dava ve takibe konu 6 adet faturadan kaynaklanan işlemlerle ilgili olarak mal tesliminin gerçekleştirilmediği halde faturaların ticari defter kayıtlarına işlendiği gerçek bir alım satım akdi olmadığı davalı şirkete zarar verme kastıyla hareket edildiği iddiasıyla sadece kendi çalışanları hakkında şikayette bulunulduğu, mahkemece ceza yargılamasının sonucunun beklenmesine gerek olmadığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesinde her hangi bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 01.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.