Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/4824 Esas 2020/3575 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4824
Karar No: 2020/3575
Karar Tarihi: 30.06.2020

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/4824 Esas 2020/3575 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurduğu suçundan dolayı mahkûmiyet verdi. Ancak, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı gerekçesiyle hakkında hüküm kurulması için uyarı yapılmadan, savunma hakkı kısıtlanarak mahkûmiyet kararı verildiği belirtildi. Kanun maddelerinin ayrıntılı şekilde karşılaştırılmadan hüküm verilmesi de hatalı bulundu. Sanığın bu suçu başka bir davada işleyip işlemediğine dair araştırma yapılmasının ardından gerekli hüküm verilmesi gerektiği ifade edildi. 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası, erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda ihlâl nedeni sayılacağı ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmayacağı hükmünü içermektedir. 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddesinin 2. fıkrası ise, \"hükmün açıklanmasının geri bırakılması\" kurumunun uygulanma koşullarını düzenlemektedir. 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak,
20. Ceza Dairesi         2019/4824 E.  ,  2020/3575 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkeme : İstanbul (Kapatılan) 68. Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    1- Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine sanığın uymadığının bildirilmesi üzerine, Mahkemece sanığa "tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği ve diyeceklerini yazılı olarak bildirmediği takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymadığı kabul edilerek hakkında hüküm kurulacağı" uyarısını içeren davetiye usulüne uygun tebliğ edilmesi gerektiği halde, yukarıda belirtilen nitelikte davetiye usulüne uygun tebliğ edilmeden veya sanık dinlenmeden sanığın yokluğunda savunma hakkı kısıtlanarak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığından bahisle hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması,
    2- Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürülüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı uygulanıp karşılaştırma ve somutlaştırma yapılması, sonucuna göre lehe Kanun’un tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, belirtilen nitelikte karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması,
    3- Sanık hakkında, bu eylemi nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı, dolayısı ile hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kurumunun uygulanma koşulları bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın bu suçu başka bir davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra, işlemiş ise 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi; aksi halde 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, 30/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.