Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/14247 Esas 2019/1710 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/14247
Karar No: 2019/1710
Karar Tarihi: 20.02.2019

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/14247 Esas 2019/1710 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, kendisiyle aynı adı taşıyan başka bir kişinin yerine okul sınavına girmiş, ancak suç konusu cevap kağıdında işaretlemeler yapmamıştır. Kontroller sırasında durum fark edilmiş, ancak sanığın kimlik bilgileriyle düzenlenen, gerçeğe aykırı olarak beyan edilen herhangi bir belge bulunmayıp, bu beyana göre düzenlenen başka bir belge de yoktur. Mahkeme, sanığın suçtan beraat etmesi gerektiğine karar vermiştir ancak yanlış bir değerlendirme sonucu mahkumiyet kararı verilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddesi (5237 sayılı TCK'nın 206. maddesi) resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşması için gerekli unsurları açıklamaktadır. Buna göre, yalan beyanın resmi belge düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yapılmış olması gerekmektedir. Ayrıca, kişinin beyanı yeterli olmamalı ve kamu görevlisi tarafından doğruluğunun araştırılması gerekmektedir.
11. Ceza Dairesi         2017/14247 E.  ,  2019/1710 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 27.02.2018 tarihli 2015/11-256 Esas ve 2018/78 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, 5237 sayılı TCK"nin 206. maddesinde düzenlenen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunun oluşabilmesi için, yalan beyanın resmi belge düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yapılmış olması gerekmektedir. Resmi bir belgenin düzenlenmesi sırasında beyanda bulunacak kişinin gerçeği söyleme zorunluluğu vardır. Kişinin beyanı üzerine düzenlenen resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispatlayıcı nitelikte olması, bir başka ifadeyle beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılmasının zorunlu olmaması şarttır. Kişinin beyanı yeterli olmayıp, bu beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılması zorunluysa ve bu araştırma sonunda bildirimin gerçeğe uygun olmadığı belirlenirse, kişinin beyanına itibar edilemeyeceğinden ve kişinin beyanını içeren belge, ispat aracı olarak kullanılamayacağından, anılan maddedeki suç oluşmayacaktır. Bununla birlikte suçun oluşması için kişinin beyanda bulunması yeterli olmayıp bu beyan üzerine kamu görevlisi tarafından bir belgenin de düzenlenmesi gerekmektedir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ...’in kendisiyle aynı adı taşıyan sanık ... oğlu ... yerine Açık İlköğretim Okulu sınavına girdiği, ancak suça konu cevap kağıdı üzerinde işaretlemelerde bulunmadığı, sadece soru kitapçığına adını ve ... oğlu ...’in TC. Kimlik Numarasını yazdığı, sınav devam ederken yapılan kontrollerde görevlilerce durumun fark edildiği olayda, sanık ...’in kimlik bilgileriyle düzenlenen, ...’in gerçeğe aykırı olarak beyan ettiği ve bu beyana göre düzenlenmiş herhangi bir belge bulunmaması ve dosya kapsamına göre de görevlilerce başkaca herhangi bir belgenin düzenlenmemiş olduğunun anlaşılması karşısında, unsurları oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine, mahkumiyetine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanık ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.