10. Hukuk Dairesi 2015/8460 E. , 2015/15919 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Ankara 5. İş Mahkemesi
Tarihi : 23.12.2014
No : 2013/1003-2014/1532
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak , davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesinde yer alan "Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunlar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20"nci maddesine göre sandıklara tabi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilir." hükmü uyarınca, davanın yasal dayanağının 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olduğu kabul edilmelidir.
Dairemizin 28.02.2013 tarih ve 2012/4151 esas, 2013/3538 karar sayılı bozma ilamında; “ re"sen düzenlenen işe giriş bildirgesine dayanak olan 22.10.2000 tarih ve 87 sayılı müfettiş raporu celbedilmeli, davacının çalışmasının geçtiği iş yeri, kamu kuruluşuna ait olup ve kamu kuruluşlarında çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıl olduğu dikkate alınarak ücret bordroları celbedilmeli, çalışma şekli davacı yönünden somutlaştırılarak, hangi tarihte işe başladığı, aralıksız olup olmadığı, çalışma şeklinin nasıl olduğu, tam veya kısmi süreli olup olmadığı konusunda dönem bordrolarından resen seçilecek tanıklar ile çalışma sürelerinde davalı işyerinde idareci konumunda bulunanlar resen belirlenerek tanık olarak beyanları alınmalı, prime esas kazanç ve çalışma süreleri net olarak belirlenmeli” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir. Bozma kararına uyulmakla, bozma kararı lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğar ve mahkemece de bozma kararı doğrultusunda karar verilmesi gerekir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İBK) O halde, mahkemece, bozmaya uyulduğuna göre, bozma kapsamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak karar verilmesi gerekir.
Bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sürecinde, idareci konumunda bulunan tanıkların dinlendiği, dinlenen Türk Halk Müziği Şube Müdürü olduğu anlaşılan tanıkların, saz ve ses sanatçılarının program başına ücret aldıkları, haftanın belirli günleri ve program süresince çalıştıklarını beyan ettikleri,22.10.2000 tarihli müfettiş raporunda ise; davacının; 1999 yılında kısmi süreli çalıştığının tespit edildiği, fakat bu tespitin hangi olgulara dayalı olduğunun belirlenmediği ve davacının tutanakta imzasının olmadığı görülmüştür.
Davacının saz sanatçısı olduğu belirtildiğinden, her ay banka kanalı ile yapılan ödemelerin tutarı, çalışmanın geçtiği dönemde tam zamanlı kadrolu ve/veya sigortalı çalışan saz sanatçılarına ödenen ücretler karşılaştırılmak suretiyle, yapılan ödemelerin, tam zamanlı mı, yoksa kısmi zamanlı çalışmaya mı denk geldiği araştırılmalı, dönem bordrolarında çalışması gözükenlerden, Mahkemece re"sen seçilenlerin. beyanlarına başvurulmalı, çalışmanın tam, ya da, kısmi süreli olup olmadığı, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 63.maddesi (1475 sayılı Kanun"un 61.maddesi) gereğince 7.5 saatlik çalışma süreleri bir gün kabul edildiği hükmü de gözetilerek belirlenmelidir.
Mahkemece, bu maddî ve hukukî olgular gözardı edilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcını istek halinde davalı TRT Genel Müdürlüğü"ne iadesine, 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.