Esas No: 2021/10315
Karar No: 2022/2070
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/10315 Esas 2022/2070 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Orman İdaresi, Biga'da bulunan 6 taşınmazın orman vasfında olduğunu belirterek mera olarak tescil edilmesine karşı çıkarak, tapuda vasıf değişikliği yapılarak Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etti. İlk derece mahkemesi davacı lehine karar verirken, Hazine vekili itiraz etti ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi istinaf başvurusunu reddetti. Ancak, yapılan araştırma ve inceleme sonucu yeterli olmadığı için davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları reddedilirken, diğer temyiz itirazları yerinde görüldüğünden Daire kararı bozdu. Yeniden keşif yapılması, mera özel sicili, hava fotoğrafları, memleket haritası, komşu parsellerin kadastro tutanakları, fen ve orman mühendislerinin raporları gibi çeşitli belgelerin incelenerek tam bir araştırma yapılması gerektiği belirtildi. Karara göre, zilyedlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilse dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Mera Tespitinin İptali ve Tescili
Taraflar arasında Biga 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olup, bu kez Hazine vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman İdaresi vekili dava dilekçesinde özetle, ... İli ... İlçesi ... Köyü sınırları içinde kalan 138, 139, 263, 264, 358 ve 602 numaralı taşınmazların evveliyatı itibariyle orman vasfında olduğuna dayanarak Mera Komisyonunca mera olarak yapılan tespitlerinin iptali ile tapuda vasıf değişikliği yapılmak suretiyle mera olan vasıflarının orman şeklinde değiştirilerek tamamının orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile ... İli ... İlçesi ... Köyü 138, 139, 263, 264, 358, 602 parsel numaralı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
1. 602 parsele yönelik temyiz itirazları bakımından;
Çekişmeli 602 parsel 1970 yılında yapılan tesis kadastro çalışmaları sırasında komisyon kararı ile orman olarak tescil harici bırakılmış, daha sonra 2015 yılında mera komisyonunca mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmişse de evveliyatının orman olduğu anlaşıldığına göre davalı Hazinenin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddine,
2. 138, 139, 263, 264, 358, parsellere yönelik temyiz itirazları bakımından;
Mahkemece taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmişse de mera özel sicili getirtilerek dosya arasına alınmamış, çekişmeli taşınmazların 1970 yılında mera olarak tespit edildiği de göz önünde bulundurularak, kadim mera olup olmadığı, üzerindeki orman örtüsünün sonradan mı yetiştiği yoksa taşınmazların evveliyatından beri mi orman vasfında olduğu hususları açıklığa kavuşturulmamış, yine söz konusu hususların tespiti amacıyla yöntemine uygun şekilde en eski ve sonraki tarihli hava fotoğrafı incelemesi yaptırılmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, mera özel sicili, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile kadastro tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyedlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalı; ayrıca, keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazın öncesinin kadim mera olup olmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmak suretiyle, dava konusu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı ve bu yolla yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli; yerel bilirkişiler ve tanıkların beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişiden, taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini, komşu taşınmazlardan nasıl ayrıldığını, arada ayırıcı bir unsur olup olmadığını, taşınmazın kadim mera olup olmadığını açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadim mera olduğunun ve üzerindeki orman ağaçlarının sonradan yetiştiğinin anlaşılması halinde mera vasfını yitirmeyeceği düşünülmeli ve bundan sonra toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin 602 parsele yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin 138, 139, 263, 264, 358 parsellere yönelik temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 28.06.2018 tarihli ve 2018/387 Esas, 2018/392 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.