
Esas No: 2018/7271
Karar No: 2018/20254
Karar Tarihi: 22.11.2018
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/7271 Esas 2018/20254 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tehdit suçundan sanık ...’nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1 maddesi gereğince 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Denizli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/07/2008 tarihli ve 2007/1285 esas, 2008/714 sayılı kararını müteakip, aynı eylem nedeni ile açılan mükerrer dava sonucunda adı geçen sanığın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1 ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının aynı Kanun"un 51. maddesi gereğince ertelenmesine ilişkin Denizli 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/11/2008 tarihli ve 2007/1283 esas, 2008/1070 sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 09/10/2018 gün ve 94660652-105-20-4274-2018-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/10/2018 gün ve 2018/84836 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/7. maddesinde, “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” hükmünün yer aldığı, dosya kapsamına göre; sanığın hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan dolayı yapılan yargılama sonucunda, Denizli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/07/2008 tarihli ve 2007/1285 esas, 2008/714 sayılı mahkûmiyetine dair kararın sanık tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 04/03/2013 tarihli ve 2010/29973 esas, 2013/5834 sayılı karar sayılı ilâmı ile onanması sonucu kesinleşmiş bulunması karşısında, sanığın aynı eylemi sebebiyle Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 10/12/2007 tarihli ve 2007/27385 soruşturma, 2007/10247 esas, 2007/3702 sayılı iddianamesi ile açılan mükerrer davanın, 5271 sayılı Kanun’un 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olmasında isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Tehdit suçundan sanık ...’nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1 maddesi gereğince 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Denizli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/07/2008 tarihli ve 2007/1285 esas, 2008/714 sayılı kararını müteakip, aynı eylem nedeni ile açılan mükerrer dava sonucunda adı geçen sanığın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1 ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının aynı Kanun"un 51. maddesi gereğince ertelenmesine ilişkin Denizli 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/11/2008 tarihli ve 2007/1283 esas, 2008/1070 sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/7. maddesinde, “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık
için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” hükmünün yer aldığı, dosya kapsamına göre; sanığın hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan dolayı yapılan yargılama sonucunda, Denizli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/07/2008 tarihli ve 2007/1285 esas, 2008/714 sayılı mahkûmiyetine dair kararın sanık tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 04/03/2013 tarihli ve 2010/29973 esas, 2013/5834 sayılı karar sayılı ilâmı ile onanması sonucu kesinleşmiş bulunması karşısında, sanığın aynı eylemi sebebiyle Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 10/12/2007 tarihli ve 2007/27385 soruşturma, 2007/10247 esas, 2007/3702 sayılı iddianamesi ile açılan mükerrer davanın, 5271 sayılı Kanun’un 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olmasında isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Aynı fiil nedeniyle aynı sanık hakkında mükerrer dava açılıp açılmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK"nın 223. maddesinin 7. fıkrasında "Aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa, davanın reddine karar verilir" hükmü yer almaktadır.
Mükerrer davadan bahsedilebilmesi için, sanık hakkında açılan her bir davanın tarafları, suç tarihleri ve olayının aynı olması gerekmektedir.
Bu bağlamda;
Denizli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/1285 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; mağdurun ..., sanığın ..., suç tarihinin 27/11/2007 ve iddianame tarihinin 10/12/2007 olduğu, sanığın eyleminin "... ananı avradını, sülaleni, çocuklarını sinkaf ederim, bu dünyada seni yaşatmam, seni keseceğim..." demek şeklinde tanımlandığı, yargılama neticesinde Denizli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/07/2008 tarihli ve 2007/1285 esas, 2008/714 sayılı kararıyla sanığın tehdit ve hakaret suçlarından cezalandırılmasına hükmolunduğu, anılan hükümlerin sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 04/03/2013 tarihli ve 2010/29973 esas, 2013/5834 sayılı ilamıyla onanmasına karar verildiği,
Denizli 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/1283 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; mağdurun ..., sanığın ..., suç tarihinin 27/11/2007 ve iddianame tarihinin 10/12/2007 olduğu, sanığın eyleminin "... bu dünyada seni yaşatmam, seni keseceğim..." demek şeklinde tanımlandığı, yargılama neticesinde Denizli 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/11/2008 tarihli ve 2007/1283 esas, 2008/1070 sayılı kararıyla sanığın TCK"nın 106/1-1. cümle ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının aynı Kanun"un 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verildiği, hükmün kanun yoluna konu edilmeksizin kesinleştiği,
anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
Yukarıda yer verilen safahat bilgilerine göre, sanık hakkında açılan her iki davanın mağduru, suçu, suç tarihi ve olayının aynı olması karşısında, daha önce hüküm kurularak kesinleşen Denizli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 11/07/2008 tarihli ve 2007/1285 esas, 2008/714 sayılı kararı nedeniyle aynı konuda açılan mükerrer dava olan Denizli 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/11/2008 tarihli ve 2007/1283 esas, 2008/1070 sayılı kararı ile de sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarnamede yer alan bozma nedeni yerinde görüldüğünden, sanık hakkında tehdit suçundan kurulan, Denizli 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 19/11/2008 tarihli ve 2007/1283 esas, 2008/1070 sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2)Yargılamanın tekrarlanması yasağı ve aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrasına göre, ..."nın tehdit suçundan cezalandırılmasına ilişkin hüküm fıkralarının,
“1) Sanığın suç tarihinde işlediği aynı fiili nedeniyle daha önceden verilmiş bir hüküm olduğu anlaşıldığından CMK"nın 223/7. maddesi gereğince sanık hakkında açılan davanın REDDİNE,
2)Yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına,”
şeklinde DÜZELTİLMESİNE,
bozulan kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 22/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.