Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/7270
Karar No: 2018/20253
Karar Tarihi: 22.11.2018

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/7270 Esas 2018/20253 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2018/7270 E.  ,  2018/20253 K.

    "İçtihat Metni"




    Tehdit ve hakaret suçlarından sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle (2 kez), 125/2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 5 ay hapis (2 kez) ve 1.500,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Azdavay Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2018 tarihli ve 2017/127 esas, 2018/36 sayılı kararına yönelik Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan itirazın kabulüne, hükmün açıklanması ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle (2 kez), 125/2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 (2 kez) Türk lirası ve 1.500,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Azdavay Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2018 tarihli ve 2017/127 esas, 2018/36 sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 15/10/2018 gün ve 94660652-105-37-10889-2018-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/10/2018 gün ve 2018/84834 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre; Muş Cumhuriyet Başsavcılığının 12/10/2017 tarihli ve 2017/243 soruşturma, 2017/85 esas, 2017/84 sayılı iddianamesi ile sanık hakkında ayrıca basit tehdit suçundan kamu davası açılmasına rağmen bu suç yönünden mahkemesince bir karar verilmemesinde isabet görülmemiş ise de, dava zamanaşımı süresinde mahkemesince karar verilebileceği nazara alınarak yapılan incelemede,
    1-Sanığın müştekiye 03/11/2015 ve 10/12/2015 tarihlerinde “...bak seni darmadağan ederim, bak ben goz yaşı doktum sana kan doktururum” ve “...o konuşan dillerini koparmazsam insan deilim” şeklindeki sözlerle bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi karşısında, zincirleme suç hükümleri gereği bir kez ceza verilip, bu cezanın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 43/1. maddesi ile artırılması gerekirken, her bir suç için ayrı ayrı ceza verilmesinde,
    2-10/12/2015 tarihinde “...delirmiş kasar gebe kalip kapilarda yatan kahbe...siğinti ayyas... Kocanin taktiği boynuzlarla bir omur gezeceksin. Kırmızı kespirli deli... Boynuzlu kespir... boynuzlarını onune koy dusun” şeklindeki hakaret içeren eylemleri açısından şikayet süresi geçtiği gerekçesiyle 03/10/2017 tarihinde sanık hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği ve dosya içeriğine göre söz konusu takipsizlik kararının itiraz edilmeden kesinleşmiş olması karşısında, aynı tarihli eylem nedeniyle ilgili kamu davası açılması üzerine mahkemece kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden bahisle düşme kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek mahkumiyet kararı verilmesinde,
    isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Tehdit ve hakaret suçlarından sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle (2 kez), 125/2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 5 ay hapis (2 kez) ve 1.500,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Azdavay Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2018 tarihli ve 2017/127 esas, 2018/36 sayılı kararına yönelik Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan itirazın kabulüne, hükmün açıklanması ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle (2 kez), 125/2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 (2 kez) Türk lirası ve 1.500,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Azdavay Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2018 tarihli ve 2017/127 esas, 2018/36 sayılı kararının,
    1-Sanığın müştekiye 03/11/2015 ve 10/12/2015 tarihlerinde “...bak seni darmadağan ederim, bak ben goz yaşı doktum sana kan doktururum” ve “...o konuşan dillerini koparmazsam insan deilim” şeklindeki sözlerle bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi karşısında, zincirleme suç hükümleri gereği bir kez ceza verilip, bu cezanın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 43/1. maddesi ile artırılması gerekirken, her bir suç için ayrı ayrı ceza verilmesinde,
    2-10/12/2015 tarihinde “...delirmiş kasar gebe kalip kapilarda yatan kahbe...siğinti ayyas... Kocanin taktiği boynuzlarla bir omur gezeceksin. Kırmızı kespirli deli... Boynuzlu kespir... boynuzlarını onune koy dusun” şeklindeki hakaret içeren eylemleri açısından şikayet süresi geçtiği gerekçesiyle 03/10/2017 tarihinde sanık hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği ve dosya içeriğine göre söz konusu takipsizlik kararının itiraz edilmeden kesinleşmiş olması karşısında, aynı tarihli eylem nedeniyle ilgili kamu davası açılması üzerine mahkemece kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden bahisle düşme kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek mahkumiyet kararı verilmesinde,
    İsabet görülmediği gerekçeleriyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.

    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Sanık ... hakkında tehdit suçundan hüküm kurulurken TCK"nın 43/1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının gerekip gerekmediğinin ve katılan Bahar Sömek"in şikayetinin hakaret suçu yönünden süresinde olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.

    III- Hukuksal Değerlendirme:
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesinin 1. fıkrasında “Hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunması halinde bu maddede düzenlenen olağanüstü yasa yoluna konu olabileceği belirtilmiştir.
    Y.C.G.K."nun 17.7.2007 gün ve 2007/145-172 sayılı, 27.3.2007 gün ve 2007/73-76 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere hükümdeki diğer yasaya aykırılıklar giderilmeden,
    uyuşmazlık konusunda karar verilmesi halinde, hukuka aykırılıkları giderme ve ülkede uygulama birliğini hukuka uygunlukla sağlama amacına hizmet için öngörülen "Kanun yararına bozma" kurumu, bünyesinde hukuka aykırılık taşıyan hükümleri onaylama sonucunu doğuracaktır.
    Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen hükümlerde başkaca yeni hukuka aykırılıkların bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
    İncelemeye konu dosyada; sanık ..."ın katılan Bahar Sömek"e yönelik 03/11/2015, 10/12/2015 ve 03/07/2017 tarihindeki hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle cezalandırılması talebiyle kamu davasının açıldığı, yargılama neticesinde Azdavay Asliye Ceza Mahkemesinin 02/03/2018 tarihli ve 2017/127 esas, 2018/36 sayılı kararıyla sanığın, 03/11/2015 tarihli tehdit eylemi nedeniyle TCK"nın 106/1-1.cümle ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 10/12/2015 tarihli hakaret eylemi nedeniyle TCK"nın 125/2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası adli para cezasıyla cezalandırılmasına, 10/12/2015 tarihli tehdit eylemi nedeniyle TCK"nın 106/1-1.cümle ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına, 07/03/2017 tarihli olaya ilişkin olarak daha önceden dava açıldığı için CMK"nın 223/7. maddesi uyarınca gereğince 07/03/2017 tarihli suç yönünden davanın reddine karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara Cumhuriyet savcısı tarafından itiraz edildiği, yerel mahkemece itirazın kabulüne karar verilerek bu kez Azdavay Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2018 tarihli ve 2017/127 esas, 2018/36 sayılı ek kararıyla sanığın, 03/11/2015 tarihli tehdit eylemi nedeniyle TCK"nın 106/1-1.cümle, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezasıyla cezalandırılmasına, 10/12/2015 tarihli hakaret eylemi nedeniyle TCK"nın 125/2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası adli para cezasıyla cezalandırılmasına, 10/12/2015 tarihli tehdit eylemi nedeniyle TCK"nın 106/1-1.cümle, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezasıyla cezalandırılmasına hükmolunduğu, hakaret suçundan kurulan hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğu, tehdit suçundan kurulan hükümlerin kanun yoluna konu edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/8-145 esas, 2015/145 sayılı kararında belirtildiği üzere; Anayasamızın 141 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 34, 230 ve 232. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının karşıoy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunlu olup, hüküm; başlık, sorun, gerekçe ve sonuç (hüküm) bölümlerinden oluşmalıdır. “Başlık” bölümünde, hükmü veren mahkemenin adı, mahkeme başkanının ve üyelerinin veya hakimin, Cumhuriyet savcısının ve zabıt katibinin, katılanın, mağdurun, vekilinin, kanuni temsilcisinin ve müdafiinin adı ve soyadı ile sanığın açık kimliği, beraat kararı dışında suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi, sanığın gözaltında veya tutuklu kaldığı tarih ve süre ile halen tutuklu olup olmadığı belirtilmeli, "sorun" bölümünde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ortaya konulmalı, "gerekçe" kısmında mevcut deliller tartışılıp değerlendirildikten sonra, hükme esas alınan ve reddedilen deliller belirlenmeli, delillerle sonuç arasındaki bağ üzerinde durularak, niçin bu sonuca ulaşıldığı
    anlatılmak suretiyle hukuki nitelendirmeye yer verilmeli ve sonuç bölümünde açıklanan uygulamaların dayanaklarına değinilmeli, "sonuç (hüküm)" kısmında ise CMK’nun 230 ve 232. maddeleri uyarınca aynı kanunun 223. maddesine göre verilen kararın ne olduğu, TCK’nun 61. ve 62. maddelerinde belirlenen sıra ve esaslara göre uygulanan kanun maddeleri ve hükmolunan ceza miktarı, yine aynı kanunun 53 ve devamı maddelerine göre, cezaya mahkûmiyet yerine veya cezanın yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbiri, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin taleplerin kabul veya reddine ait dayanaklar, kanun yollarına başvurma ve tazminat talep etme imkanının bulunup bulunmadığı, kanun yoluna başvurma mümkün ise kanun yolunun ne olduğu, şekli, süresi ve mercii tereddüte yer vermeyecek biçimde açıkça gösterilmelidir.
    Bu bağlamda, Azdavay Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2018 tarihli ve 2017/127 esas, 2018/36 sayılı ek kararı incelendiğinde; itirazın kabulüne karar verilmesi durumunda itiraz edilen kararın hukuk dünyasındaki varlığını kaybedeceği ve kurulacak yeni hükmün öncelikle denetime imkan verecek şekilde, diğer taraftan kesinleştiğinde başka bir kararın varlığını gerektirmeden infaza esas alınabilecek nitelikte bir hüküm olması gerektiği gözetilmeden, yukarıdaki açıklamalara aykırı olarak, açıklanması geri bırakılan hükme atıf yapıldığı anlaşılmıştır.
    Yargıtay incelemesi sırasında saptanan yukarıda belirtilen yeni hukuka aykırılık nedeni, Kanun yararına bozma konusu yapılmadığından belirtilen Kanun yolunun niteliği gereği resen giderilemeyecektir.
    Kanun yararına bozma konusunun bu aşamada sonuçlandırılması, yapılan açıklamalar ışığında olanaklı bulunmamaktadır.

    IV- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    1)Kanun yararına bozma isteği hakkında bu aşamada bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
    2)Hükümlerde saptanan yeni hukuka aykırılık nedeni açısından, Kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMEK üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, bu hususun değerlendirilmesinden sonra, diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 22/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi