Hakaret - yaralama - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/18156 Esas 2019/1230 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/18156
Karar No: 2019/1230
Karar Tarihi: 14.01.2019

Hakaret - yaralama - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/18156 Esas 2019/1230 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yargıtay 18. Ceza Dairesi'nin 2019/1230 K. ve 2016/18156 E. sayılı kararına göre, sanık hakaret, yaralama ve tehdit suçlarından mahkum edilmiştir. Temyiz isteği reddedildi ve mahkeme kararı onandı. Ancak yaralama suçu ile ilgili olarak, Yerel Mahkemece yanılgılı bir suç vasfı belirlendiği için hüküm bozuldu. Sanığın düşerek yaralanması nedeniyle ileri tetkik için hastaneye sevk edilirken görevlendirilen polis memuruna yaptığı tehdit ve yaralama eylemi, bir bütün halinde görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğundan, kanun maddesi TCK 265/1 uyarınca hüküm verilmesi gerektiği belirtildi.
Kanun Maddeleri:
- TCK 86/2,3-c: Basit Yaralama suçu
- TCK 62/1: Basit Hakaret suçu
- TCK 52/4: Duruşmada Bulgulanan Delillerin Değerlendirilmesi
- TCK 265/1: Görevi Yaptırmamak İçin Direnme suçu
- CMUK 1412: Ceza Muhakemesi Usul Kanunu
- CMK 5320: Ceza Muhakemesi Kanunu
18. Ceza Dairesi         2016/18156 E.  ,  2019/1230 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, yaralama, tehdit
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
    1- Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Adli para cezasının belirlenmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nın 52. maddesi gösterilmemiş ise de, mahallinde düzeltilebilir nitelikte maddi hata olduğundan bozmayı gerektirmediği,
    Anlaşıldığından, sanık ...’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    2- Yaralama ve tehdit suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Ceza Genel Kurulunun 12/03/2013 gün ve 1515–202 ile 21/12/2010 gün ve 230–264 sayılı kararları başta olmak üzere birçok kararında açıkça vurgulandığı gibi, kesin nitelikteki hükümler ancak kesinlik sınırını aşar nitelikte yaptırım içermek şartıyla, suç vasfına yönelik ya da suç niteliği doğru belirlenmesine rağmen yanılgılı bir uygulama ile kesinlik sınırı içinde kalan cezaların verildiği hükümlere karşı yapılan aleyhe başvuru üzerine temyiz denetimine konu olabilecektir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, Yerel Mahkemece sanık hakkında yaralama suçundan 5237 sayılı Kanunun TCK 86/2,3-c, 62/1 ve 52/4 maddeleri gereğince doğrudan verilen 3.000 Türk Lirası adli para cezası, karar tarihi de göz önünde bulundurulduğunda, 1412 sayılı CMUK"nın, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 305. maddesi gereğince kesin nitelikte bulunmaktadır. Ancak Yerel Mahkemece yaralama eyleminin, görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olduğu gözetilmeyerek suç vasfında yanılgıya düşülmüştür. Bu nedenle kesin nitelikteki yaralama suçuna ilişkin hükmün temyiz incelemesine tabi olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    Sanığın, düşerek yaralanması nedeniyle ileri tetkik için hastaneye sevk edilirken güvenlik sağlaması amacıyla görevlendirilen polis memuru olan katılana ambulans içerisinde tehditte bulunup yaralaması biçiminde gerçekleşen eylemlerinin, bir bütün halinde TCK"nın 265/1. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden tehdit ve yaralama suçlarından ayrı hükümler kurulması,
    Kanuna aykırı ve sanık ...’in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.