Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/1851
Karar No: 2014/13172
Karar Tarihi: 28.05.2014

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/1851 Esas 2014/13172 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, müvekkilinin bir suç soruşturması nedeniyle gözaltına alınıp tutuklu kaldığını ve sonrasında beraat ettiğini belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulundu. Ancak, yanlış isimle dava açıldığı için mahkeme tarafından davanın reddine karar verildi. Davacı vekilinin temyiz başvurusu reddedildi ve karar onaylandı. Davacının talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında 21 yıldan fazla süre geçtiği için davacının süresinde açılmayan davanın reddine karar verildi. Kanun maddeleri: 466 sayılı Kanunun 2. maddesi, 6100 sayılı HMK'nın 124. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 60. maddesi.
12. Ceza Dairesi         2014/1851 E.  ,  2014/13172 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : 466 sayılı Kanun uyarınca tazminat
    Hüküm : Davanın reddine

    Davacının manevi tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Davacı vekili 21.03.2012 tarihli dilekçesi ve ekindeki 13.04.2006 tarihli vekaletname ile ....1962 doğumlu .... TC kimlik nolu ... adına dava açıp müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle gözaltına alınıp tutuklu kaldığını, yapılan soruşturma sonunda beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduktan sonra 24.04.2012 tarihli dilekçesi ile de dava dilekçesinde davacı isminde yanlışlık yapıldığını, dava açtığı şahsın .... 1962 doğumlu ... olması gerektiğini belirterek bu şahsa ait 28.05.2007 tarihli vekaletnameyi de ibraz ettiği ancak, mahkeme ıslah ile tarafın değiştirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nın 124. maddesi gereğince davanın tarafının ıslahının mümkün olması nedeniyle davanın bu sebeple reddi isabetsiz ise de,
    Dava 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas-2010/57 sayılı kararında 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, ancak adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmamakla birlikte hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı, özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin ve makul bir süre içinde dava edilmesi gerektiği dava süresi açısından en lehe kabul ile Borçlar Kanununun 60. maddesindeki sürenin kabulü gerektiği ve her koşulda davanın 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul edilmekle kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar bakımından, beraat hükmünün verilmesinden itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyeceği anlaşılmakla ve bu kapsamda tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında 08.11.1990 tarihinde verilip, 09.05.1991 tarihinde kesinleşen beraat hükmü ile, tazminat davasının açılmış olduğu 21.03.2012 tarihine kadar, 21 yıldan fazla süre geçtiği ve davacının bu uzun süre içerisinde hakkındaki beraat hükmünden haberdar olmadığından söz etmenin yaşamın olağan akışına uymayacağı gibi davanın süresinde açıldığının kabulünün de mümkün olamayacağı gözetilmeden, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerekmekle red kararının gerekçesi itibariyle hatalı sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede; Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, yapılan yanlışlığın dilekçe ile düzeltildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün istem gibi ONANMASINA, 28/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.























    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi