20. Hukuk Dairesi 2011/12433 E. , 2012/1095 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, kadastro ekiplerince 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılan ancak kadastro komisyonunca orman sınırları dışına çıkarılan 136 ada 1 numaralı parselin güney kısmında kalan taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu ve komisyon kararının iptali ile bu kısmın orman sınırları içine alınması talebi ile dava açmıştır. Mahkemece davanın sıfat yokluğundan reddine ve Şişli köyü 136 ada 1 numaralı parselin 17804,50 m2 yüzölçümü ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline dair verilmiş olduğu karar 20. Hukuk Dairesinin 29.06.2009 tarih 2009/8120-10879 sayılı kararı ile “Çekişmeli Şişli köyü 136 ada 1 numaralı parsel yörede 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırması sırasında kadastro ekiplerince 18762,98 m2 yüzölçümü ile orman vasfı ile Hazine adına tespit edilmiştir. Yapılan bu sınırlandırmaya ... ve ... tarafından itiraz edilmiş ve kadastro komisyonunun 02.06.2008 tarihli kararı ile itirazın kabulüne ve (A) ile gösterilen 17804,50 m2’lik kısmın orman vasfı ile Hazine adına, (B) ile gösterilen kısmın tarım arazisi olması nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmiştir. Bu durumda, dava konusu parselin (A) harfi ile işaretli yer dışında kalan bölümün orman parseli dışına çıkartılarak, bu bölümle ilgili tespit tutanağı iptal edilmiş sayılır. Mahkemenin 2008/376 (Dairenin 2009/8118) sayılı dosyasına gönderilen Kadastro Müdürlüğünün yazısında belirtildiği gibi, dava konusu olan bölüm hakkında tarım arazilerinin kadastrosu yapılırken hak sahipleri adına tespit tutanağı düzenlenip, davalıdır şerhiyle mahkemeye gönderilecektir. Orman Yönetiminin dava konusu ettiği alan 02.06.2008 tarihli kadastro komisyon kararı ile orman sınırları dışına çıkarılan ve komisyon tutanağına ekli krokide (B) ile gösterilen alandır .
Dava, kadastro komisyonu kararı ile orman sınırları dışına çıkarılan (A) ile gösterilen alan dışında kalan bölümün yeniden orman sınırı içine alınarak orman niteliğiye Hazine adına tesciline ilişkindir.
Mahkemece dava edilen taşınmazın kadastro komisyon kararında (A) ile gösterilen 17804,50 m2 yüzölçümü ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilen kısım olarak değerlendirilerek davanın sıfat yokluğundan reddine ve ... köyü 136 ada 1 numaralı parselin 17804,50 m2 yüzölçümü ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmişse de, yörede orman kadastrosu 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Kadastro Yasası hükümlerine göre
de yapılmış olduğundan ve Yörede 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosunda 6831 ve 3402 sayılı Yasa hükümleri iç içe ve birlikte uygulandığından orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Yasanın 26/4. maddesi gereğince henüz olumlu tespit tutanağı ve haritası düzenlenmemiş olmakla birlikte orman olmadığı konusunda "Olumsuz tutanak ve harita düzenlendiği" kabul edilip, 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince kadastro Mahkemesinin görevi (yetkisi) başlayacağı Çevre ve Orman Bakanlığının (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ya da Orman Genel Müdürlüğünün otuz günlük kısmi ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceği, açılacak bu davada yapılan kadastro işlemin özelliği ve açılacak davanın niteliği nedeniyle bu davada husumet Hazine veya taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzelkişiliği ya da davaya konu taşınmaza zilyet olanlara yöneltilebileceği, kendilerine husumet yöneltilerek dava açılan özel ya da tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle dava husumet yönünden red edilmeyip, kadastro mahkemesinin, dava dilekçesinde nitelikleri bildirilen taşınmazın tespit tutanağının, malik hanesinin açık bırakılmak suretiyle düzenlenip, Yasa ve Yönetmelik hükümlerine göre mahkemeye göndermesini Kadastro Müdürlüğünden istemesi gerektiği, tespit tutanağı düzenlenmeden keşif yapılması halinde, keşif sırasında belirlenecek hak sahiplerinin davaya katılması, bu arada tespit tutanağının gönderilmesi halinde dava dosyası ile birleştirip 3402 sayılı Yasanın 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tespit tutanağında yazılı hak sahiplerini de davaya katıp, husumet yaygınlaştırılarak taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Yasanın 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece resen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerektiğinden mahkemece kadastro komisyonunun 2.6.2008 tarihli kararı ile tarım arazisi olması nedeni ile orman sınırları dışına çıkarılan ve (B) ile gösterilen taşınmaz için tespit tutanağı düzenlenip düzenlenmediği araştırılmalı; tespit tutanağı düzenlenmiş ise tutanak getirtilerek tespit malikleri davaya dahil edildikten sonra işin esasına girilerek bu kısmın orman sayılan yerlerden olup olamadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gereğine ” değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra kadastro müdürlüğünden ekli dava dilekçesi ve haritalara göre dava konusu olan yerlerin ada ve parsel numaralarının bildirilmesi istenmiş ve Kadastro müdürlüğü 14.4.2010 tarihli cevabi yazısı ile 136 ada 1 parselin güney kısmında 135 ada 1-2-3-4-5-6-7-8 ve 116 ada 21-22 ve 26 parsel sayılı taşınmazların kaldığını bildirmiş olup (mahkemenin aynı gün temyiz incelemesi yapılan 2009/1353-195 sayılı dava dosyasından anlaşılmaktadır) mahkemece 31.12.2010 tarihli celsede 135 ada 2-3-4-5-6-7-8 ve 116 ada 21-22 ve 26 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davaların tefriki ile ayrı ayrı esaslara kaydedilmesine , 135 ada 1 ve 136 ada 1 parsellere ilişkin davaların bu esastan yürütülmesine karar verildikten sonra, 135 ada 1 parsele ilişkin davanın tefrikine ve 136 ada 1 parsele yönelik davanın kabulüyle 136 ada 1 parselin orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosu ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırılması vardır.
Mahkemece (B) ile gösterilen kısım içinde kalan taşınmazlara yönelik davaların ayrılmasına karar verilmesi doğru değildir. Öncelikle mahkemece 135 ada 1-2-3-4-5-6-7-8 ve 116 ada 21-22 ve 26 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davaların birleştirilmesi ve bundan sonra 136 ada 1 parseli tüm komşu parselleri ile birlikte gösterir kadastro pafta örneği getirtilerek ; mahkemenin 2009/ 1353 esas sayılı dava dosyasında bulunan dava dilekçesine ekli kroki ile 136 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağına ekli kadastro komisyon kararının eki olan 136
ada 1 parselden bu komisyon kararı ile ayrıldığı belirlenen (B) ile gösterilen kısma gösterir kroki birbirleri ile çakıştırılarak (B) ile gösterilen kısım içinde kalan taşınmazların ada ve parsel numaraları tespit edilerek davanın hangi parsellere yönelik olarak açıldığı kesin olarak saptanmalıdır. Mahkemece (B) ile gösterilen alan dışında kalan taşınmazların dava konusu olmadığından bu alan dışında kalan taşınmazlara ilişkin ayrıca kadastro mahkemesinde kadastro tespitine itiraz davası açılmamış ise bu parseller dava konusu olmadığından kadastro tutanak ve eklerin olağan yollardan kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmeli; (B) ile gösterilen alan içinde kalan taşınmazlara ilişkin ise bu taşınmazların ada ve parsel numaraları tespit edildikten sonra bu parsellere ilişkin kadasto tespit tutanakları getirtilmeli, zuhulen bu tutanaklar kadastro müdürlüğünce kesinleştirilmiş ise bu parseller davalı hale getirtilerek varsa tespit malikleri, malik haneleri boş bırakılarak sınırlandırılmış ise tespit edilen zilyetleri davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalı ve bundan sonra usulune uygun olarak dava konusu taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 06/02/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.