Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: A-Sanık hakkında hakaret ve tehdit suçlarına ilişkin kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, karar tarihi itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ..."in tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, B-O Yer Cumhuriyet Savcısı"nın tehdit suçuna yönelik temyizine gelince; O Yer Cumhuriyet Savcısı" nın temyizinin suç vasfına yönelik olduğunun belirlenmesi karşısında; yerel mahkemenin 17.11.2015 tarihli temyiz isteğinin miktar yönünden reddine dair ek kararın kaldırılmasına karar verilerek başkaca temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-İddianame kapsamında sanığın katılana yönelik telefon ile ve facebook isimli sosyal paylaşım sitesi üzerinden tehdit eylemlerinde bulunduğuna ilişkin iddianın bulunması ve soruşturma aşamasında dinlenen tanıklar ... ile ..."ın, sanığın telefonda katılanı tehdit ettiğini beyan etmeleri karşısında; tanıklar kovuşturma aşamasında dinlenerek öncelikle telefonda tehdit eyleminin gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleştiğinin kabulü halinde ise tehdit sözlerinin TCK"nın 106/1-1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan, sanığın facebook isimli sosyal paylaşım sitesi üzerinden yazmış olduğu mesajlara dayanılarak eylemin TCK"nın 106/1-son maddesinde düzenlenen sair tehdit suçunu oluşturduğu kabul edilerek yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması, 2-Kabule göre ise; Sanığın sabıkasında görülen ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, CMK’nın 231/8. maddesine 28.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Yasanın 72. maddesiyle “denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” cümlesi eklenmiş ise de, daha önce
verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşme tarihi itibariyle engel oluşturmaması karşısında, yargılama sürecindeki davranışları olumlu bulunarak, takdiri indirim uygulanan sanık hakkında diğer koşullar değerlendirilmeden, "denetim süresinde suç işlediği kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığı" şeklindeki kanuni olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.