MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... Yönetimi, Hazine aleyhine ... köyünde 5304 sayılı Yasayla değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince orman sınırlandırılması yapıldığını ve ekli krokide kırmızı taralı olarak ve (T) ile gösterilen 2 adet taşınmazın orman sınırları dışında bırakıldığını oysa bu kısımların orman sayılan yerlerden olduğunu bildirerek taşınmazların orman sınırları içine alınması ve 102 ada 1 parsele eklenerek orman vasfı ile Hazine adına tescili talebi ile dava açmıştır. Yörede yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 102 ada 1 parsel sayılı 3098782,95 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş; krokide T ile gösterilen kısım içinde kalan taşınmazlar ise 102 ada 13 ve 102 ada 20 parsel numarası almış nitelik ve malik haneleri boş bırakılmak suretiyle kadastro mahkemesinin 2010/3 esas sayılı dava dosyasıyla itirazlı olduğu bildirilerek 102 ada 13 parsel 1372,22 m2, 102 ada 20 parsel 2322.57 m2 yüzölçümüyle sınırlandırılmış ve zilyetleri belirlenmiştir. Mahkemece dava konusu taşınmazların zilyetleri davaya dahil edildikten sonra davanın kabulüyle 102 ada 1, 102 ada 13 ve 102 ada 20 parsel sayılı taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5403 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 06/02/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.