Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/220
Karar No: 2022/2037
Karar Tarihi: 08.03.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/220 Esas 2022/2037 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2022/220 E.  ,  2022/2037 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVALILAR : ... Mirasçıları
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın Recai ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine ... (kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22.02.2021 tarihli ve 2018/2773 Esas, 2021/1512 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davacı ... ile bir kısım davalılar vekilinin katılma yoluyla ve süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Hükmü temyiz yetkisi, kural olarak davanın taraflarına ait olup, davada taraf olmamakla birlikte hükümle açıkça aleyhlerine bir hukuki durum yaratılmış olanların da hükmü temyizde hukuki yararları bulunduğu, eldeki davada, davacı tarafından çekişmeli taşınmazlar hakkında açılan kadastro tespitine itiraz davası neticesinde davalıların davayı kabul etmeleri nedeniyle davanın kabulüne ve taşınmazların kök muris ... mirasçıları adına tesciline karar verildiği ve bu hükmün kanun yollarına başvurulmaksızın kesinleştiği; hükmü temyiz eden ve dava konusu 141 ada 90 ve 91 parsel sayılı taşınmazların paylı olarak tespit maliki olan ...'ın bu davada taraf olarak yer almadığı, ancak yargılama neticesinde taşınmazlardaki payını ortadan kaldırılacak şekilde aleyhine hüküm kurulduğu, bu durum karşısında, dava konusu 141 ada 90 ve 91 parsel sayılı taşınmazların tespit maliki olan ...'ın hükmü temyizde hukuki yararının bulunduğu kabul edilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
    Mahkemece verilen 27.07.2009 tarihli karar ... (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22.02.2021 tarihli ve 2018/2773 Esas, 2021/15112 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Anılan bozma ilamında özetle "kadastro tespitine itiraz davalarında husumetin, tespit maliklerine, tespit maliklerinin ölü olması halinde ise mirasçılarına yöneltilmesinin ve tüm mirasçıların davada yer almasının zorunlu olduğu hatırlatılmış; taraf teşkilinin sağlanmasının dava şartlarından olduğu ve bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilmesinin hukuken mümkün bulunmadığı vurgulanmış; somut olayda; temyize konu çekişmeli 141 ada 90 parsel sayılı taşınmaz eşit payla ..., ..., ... ... ve ... adına, 141 ada 91 parsel sayılı taşınmaz ise eşit payla ..., ..., ..., ..., ... adına tespit edildiği halde, davacı ... tarafından tespit maliklerinden sadece ... mirasçılarına husumet yöneltilmek suretiyle dava açıldığı, bu haliyle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemeyeceği belirtilerek, hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya, davasını, temyize konu 141 ada 90 ve 91 parsel sayılı taşınmazların davada taraf olarak yer almayan tespit maliklerine, ölü olmaları halinde ise mirasçılarına da yöneltmesi için süre ve imkan tanınması, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde anılan tespit maliklerinden yada mirasçılarından savunma ve delilleri sorulması, bildirdikleri takdirde delilleri toplanması ve bundan sonra işin esasına girilerek tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir.
    Bozma ilamına karşı davacı ... ile davalı ...’ın bir kısım mirasçıları vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Dava dosyasının incelenmesinden anlaşıldığı üzere; Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 141 ada 90 parsel sayılı ve 1.666,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, tarla vasfıyla kadastro tutanağında gösterilen payları oranında ..., ..., ... ... ve ... adına; 141 ada 91 parsel sayılı ve 2.480,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla vasfıyla kadastro tutanağında gösterilen payları oranında ..., ..., ..., ..., ... adına; 148 ada 10 parsel sayılı ve 11.277,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla vasfıyla kadastro tutanağında gösterilen payları oranında ... Kar, ..., ..., ... ..., ... ve ... adına tespit edilmiş, davacı ..., dava konusu taşınmazların, kök muris ...’a ait olduğunu ileri sürerek, kadastro tespitlerinin iptali ile kök muris ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmış, Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 141 ada 90 ve 91 sayılı parseller ve 148 ada 10 sayılı parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile kök muris ... mirasçıları adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Bozma ilamında da ifade edildiği üzere kadastro tespitine itiraz davalarında husumetin, tespit maliklerine, tespit maliklerinin ölü olması halinde ise mirasçılarına yöneltilmesi ve tüm mirasçıların davada yer alması zorunludur. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır. Kamu düzenine ilişkin bu hususun yargılamanın her safhasında Mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir.
    Öncelikle belirtmek gerekir ki; eldeki davanın konusunu -yukarıda da değinildiği üzere- 141 ada 90 ve 91 parsel ile 148 ada 10 parsel sayılı taşınmazların oluşturduğu, 141 ada 90 ve 91 parsel sayılı taşınmazlarda hükmü temyiz eden ... oğlu ...'n bizzat paylı olarak tespit maliklerinden olduğu gibi diğer 148 ada 10 parsel sayılı taşınmazda paylı olarak tespit maliki olan babası ... oğlu ...’dan dolayı hak sahibi olduğu, maddi hataya dayalı olarak bozma ilamının devamında 148 ada 10 parselin hakkındaki hükmün de bozulması gerektiğinin yazılmadığı anlaşılmaktadır.
    Diğer yandan; davacı ... tarafından verilen dava dilekçesinde tespit maliklerinden yalnızca ...’ın davalı olarak gösterildiği görülmektedir. Davacı ... taşınmazların 1912 yılında ölen kök muris ... oğlu ...’dan geldiğini ve mirasının taksim edilmediğini savunduğuna ve diğer tespit maliklerinin kök muris ile nasıl bir ilgisinin bulunduğu hususunda bir açıklama bulunmaması karşısında davacının davasının yalnızca taşınmazlarda ... adına tespit gören payına mı yönelik olduğu yoksa diğer tespit maliklerinin paylarının da dava konusu edilmek mi istendiği anlaşılamamaktadır.
    6100 sayılı HMK’nın 31. maddesinde; hâkimin uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği, delil gösterilmesini isteyebileceği hükmü düzenlenmiştir.
    Mahkemece öncelikle; davacı tarafa dava dilekçesi açıklattırılarak; dava konusu edilen her üç taşınmazda davalı olarak gösterdiği ... dışında çok sayıda tespit malikinin bulunması karşısında, davasının yalnızca davalı olarak gösterdiği ...’ın tespitteki payına yönelik olarak mı açıldığı, yoksa taşınmazların tamamı hakkında mı talebinin bulunduğu belirlenmeli, diğer tespit maliklerinin payına yönelik davasının bulunduğunun anlaşılması halinde, diğer tespit maliklerinin (ölmüş olmaları halinde tüm mirasçılarının) davaya dahil edilmesi için davacıya süre ve imkan tanınması, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde anılan tespit maliklerinden yada mirasçılarından savunma ve delilleri sorulması, bildirdikleri takdirde delilleri toplanması ve bundan sonra işin esasına girilerek tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması, davanın yalnızca ...’ın payına yönelik olduğunun anlaşılması halinde usul ekonomisi gereği diğer tespit maliklerinin davada taraf olmasının gerekmediği ancak nihai karar verilirken diğer tespit maliklerinin paylarının tespit gibi (diğer bir anlatımla hak kaybına sebebiyet vermeyecek şekilde pay oranlarının belirlenerek) tesciline karar verilmesinin hatırda tutulması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekirken, dava dilekçesinin açıklattırılması hususu ile 148 ada 10 parselin maddi hataya dayalı olarak bozma konusu olduğunun yazılmamış olduğu anlaşılmakla davacı ... ile davalı ...’ın bir kısım mirasçıları vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile kararın açıklanan değişik gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... ile davalı ...’ın bir kısım mirasçıları vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile ... (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22.02,2021 tarihli ve 2018/2773 Esas, 2021/15112 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı değişik gerekçe ile 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyen davacı ... ile ... mirasçılarına iadesine 08.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi