11. Ceza Dairesi 2016/7281 E. , 2019/1703 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
A) Sanık müdafii ile katılan vekilinin, defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hilesi yapmak suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
CMK’nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip suçun sübutu yönünde kanaate varan mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafii ile katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
15 ay hapis cezasına mahkum edilen ve bu cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 51/3. maddesi uyarınca en az ceza süresi kadar bir denetim süresi belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından erteleme ile ilgili “Sanığa verilen hapis cezasının ertelenmesi
nedeni ile sanığın TCK’nin 51/3. maddesi gereğince 1 YIL DENETİME TABİ TUTULMASINA” cümlesi çıkarılarak yerine “sanık hakkında 51/3. maddesi gereğince 15 Ay süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ibaresi yazılmak suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Sanık müdafiinin, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince;
1- Sanık hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçundan açılan kamu davasında, sanığın faturaların gerçek mal alışverişine dayandığını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; suça konu olan faturaları düzenleyen mükellefler hakkındaki vergi suçu raporları ile vergi tekniği raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi, suça konu faturaları düzenleyen kişi ve şirket yetkilileri hakkında suça konu takvim yılları ile ilgili dava açılıp açılmadığı, açılmışsa akibeti araştırılıp bu dava ile birleştirilmesi, birleştirme mümkün olmadığı takdirde dava dosyaları celp edilip incelenerek özetinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; gerektiğinde faturaları düzenleyen mükellefler ile sanığa ait defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığının araştırılması ve toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 20/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.